Madrid Menkul Kıymetler Borsası’nın içi. / efe
Büyük mevduat talebi öncesinde Silikon Vadisi Bankası’nın cıvatası paniğe yol açar ve İspanyol firmaları borsada 5.300 milyon dolar kaybeder.
Dün yeni bir deprem dünya piyasalarını salladı. Ve depremin merkez üssü, Perşembe günü Borsada %60’tan fazla çöküşe yol açan güçlü bir likidite krizinin kanıtı olan bir ABD bankası olan Silicon Valley Bank’ta (SVB) bulunmalıdır. Kaliforniya merkezli kuruluş, tahvil portföyünü (yaklaşık 21 milyar dolar değerinde) zararına satmak zorunda kaldı. Spesifik olarak, 1.800 milyon kırmızı sayı ile. Sorun şu ki, bu satış, müşterilerinden, çoğunlukla teknoloji şirketlerinden ve yeni kurulan şirketlerden önemli miktarda mevduat çıkışını karşılamak için yapıldı.
Bu mevduat uçuşu, dün ABD piyasa düzenleyicisini, varlığın borsadaki değeri sadece birkaç saat içinde 15.000’den 6.000 milyon dolara çıktıktan sonra varlığın listelenmesini askıya almaya zorladı.
İşletme, pozisyonunu temizlemek için Perşembe günü açıkladığı sermaye artırımını bile karşılayamayacaktı, bu nedenle söylentiler, satışını değerlendireceğini öne sürüyor. Bankinter analistleri, “Sorun şu ki, müşterilerin mevduatlarını çekeceği korkusu, olası bir likidite krizi riski ve sektör üzerindeki bulaşma etkisi var” diyor.
Ve yatırımcılar bu kısır döngünün etkilerini görmek için beklemek istemediler. Dünya bankalarını etkisi altına alan kırmızı rakamlarla, Ibex-35 kapanışta %1,47 kayıpla 9.300 puanın altına düştü ve Sabadell %5,11’lik keskin bir düşüşle tablonun en altında yer aldı. Bankinter ve Santander %4,2’şer, BBVA %3,4 ve Unicaja %4,6’lık kayıp yaşadı. Toplamda, 5.300 milyon avroluk sermaye kaybı.
Merkez bankası korkusu
Tüm bu gerginliğe dün ABD’de Şubat ayında 311.000 istihdam yaratan istihdam verilerinin yayınlanması eklendi. Rakam, 200.000 istihdam yaratılmasına işaret eden tahminleri çok aştı.
İyi bir haber gibi görünse de gerçek şu ki, veriler Federal Rezerv’e (Fed) gerekirse faiz artırımları konusunda daha agresif davranması için kanat veriyor. Büyük korku? Şimdiye kadar bankaların lehinde olan bu senaryonun, ABD yönetiminin izlemeye başladığını kabul ettiği SVB ve diğer bölgesel oluşumlar olarak artık ‘B-tarafını’ gösterdiği kesin olarak ortaya çıktı. Bu sadece tahvil portföylerinin değerindeki kayıpla ilgili değil. ‘Daha uzun süre daha yüksek oranlar’ mantrası ekonomiyi çökertirse, kötü borçlar da sektör için bir sorun haline gelebilir.