Sitemizin hiçbir kişi, kurum yada kuruluş ile bağlantısı bulunmamaktadır. Bağımsız olarak sosyal etkileşim kurabileceğiniz yurtdışı kültür etkinliklerini tartıştığımız forum sitesidir.

Bilmeyen ne bilsin bizi bilenlere selam olsun anlamı nedir ?

Ceren

New member
Bilmeyen Ne Bilsin, Bizi Bilenlere Selam Olsun: Derin Bir Anlam Arayışı

Geçenlerde bir arkadaşımın sosyal medya paylaşımında bu ifadeye rastladım: "Bilmeyen ne bilsin bizi, bilenlere selam olsun." İlk başta sadece bir "doğaçlama" ya da "cool" bir söylem gibi düşündüm, ama sonrasında üzerinde düşündükçe, bu sözün yalnızca yüzeyde bir anlam taşımadığını fark ettim. İnsanlar çoğu zaman anlamlarını sorgulamadıkları, sadece alışılagelmiş kalıplarla hayatı geçirdikleri için derinliklerini görmeyebiliyorlar. Bu yüzden, bu ifadeyi biraz daha eleştirel bir bakış açısıyla incelemek istiyorum.

Herkesin bildiği ama belki de üzerine çok fazla düşünmediği bu tür söylemler, çoğu zaman daha derin toplumsal, kültürel ve bireysel yansımalar taşır. Peki, gerçekten "Bilmeyen ne bilsin, bizi bilenlere selam olsun" ne anlama geliyor? Bu basit cümlede gizli olan toplumsal mesajları, eşitsizlikleri, kimlik arayışlarını ve bazen de dışlamayı nasıl yorumlayabiliriz? Gelin, bu ifadeyi biraz daha açalım.

---

Bilmeyen Ne Bilsin: Dışlanmışlık ve Yetersizlik Hissi

"Bilmeyen ne bilsin" ifadesi, aslında bir anlamda bilgi ve deneyim sahibi olmayan kişilerin, belirli bir grubu ya da durumu anlayamayacağını ima eder. Bu, dışlanmışlık ve yetersizlik hissi yaratabilir. Sosyal yapılar, toplumsal gruplar ve bireyler arasında bilgi ve deneyim farkları olduğunda, bir tarafın diğerini anlamadığını veya kabullenmediğini gösteren bir söylemdir. Bunu, toplumsal sınıf, ırk, cinsiyet ya da diğer kültürel unsurlar üzerinden değerlendirebiliriz.

Örneğin, iş dünyasında veya akademik çevrelerde, belirli bir pozisyonda olan kişilerin deneyimlerine sahip olmayan bireyler, genellikle "bilmedikleri için" dışlanırlar. Bu durum, toplumsal hiyerarşilerin bir yansımasıdır. Bilgi, güçtür ve bilgiye sahip olanlar, diğerlerine göre daha üstün kabul edilir. Ancak, bu yaklaşımın, özellikle sınıf farklılıkları ve eşitsizlikle bağlantılı olduğu söylenebilir.

Kadınların sosyal yapı içinde genellikle "bilmeyen" konumuna itilmesi, bu ifadeye daha farklı bir anlam katabilir. Çoğu zaman, kadınların toplumsal rollerinden ötürü, deneyimleri ya da görüşleri yeterince değerli görülmez. Kadınların, toplumda erillikten farklı olarak, genellikle duygusal zekâ, empati ve ilişkiler üzerine yoğunlaştıkları gözlemlenir. Erkekler, daha çok stratejik ve çözüm odaklı olurlar. Ancak, kadının duygusal derinliği ve toplumsal bağlar kurmadaki yeteneği çoğu zaman göz ardı edilir. Bu bağlamda, "bilmeyen ne bilsin" demek, kadınların toplumsal pozisyonunu dışlayan bir dil olabilir.

---

Bizi Bilenlere Selam Olsun: Kimlik ve Toplumsal Bağlar

"Bilenlere selam olsun" kısmı, belirli bir bilgiye sahip olan ya da deneyim sahibi olan insanlara yönelik bir takdir ve saygı ifadesi olarak görülebilir. Ancak bu ifade, aynı zamanda kimlik ve aidiyet arayışına da işaret eder. Bir grup insan, diğerlerine göre daha üstün ya da daha "bilgili" kabul ediliyorsa, bu bir kimlik oluşturma aracı olabilir. İnsanlar, bilmedikleri ve anlayamadıkları şeylerden korkar, ancak aynı zamanda "bilenler" arasında olma arzusu, bir aidiyet duygusu yaratır.

Burada dikkat edilmesi gereken bir nokta var: "Bilen" olmak, bir anlamda toplumsal normların ve değerlerin kabulüyle ilişkili olabilir. Örneğin, sosyal medyada belirli bir topluluğa ait olan, aynı dilde konuşan, aynı kültürel referanslara sahip olan kişiler, dışarıdan gelen "bilinmeyen" kişilere karşı daha kapalı olabilirler. "Bilenlere selam" ifadesi, bir tür elitizm ya da dışlayıcılık da taşır. Bilenler, zamanla kendilerini diğerlerinden ayırabilir, böylece daha fazla etki ve güç sahibi olabilirler.

Kadın ve erkekler arasındaki toplumsal yapılar, burada devreye girebilir. Erkeklerin genellikle stratejik ve çözüm odaklı yaklaşımlar sergileyen bakış açıları, toplumsal olarak "bilgili" ve "yetkin" olmaları gerektiği düşüncesini pekiştirebilir. Ancak bu, kadınların bilgi ve deneyimlerinin genellikle küçümsenmesi veya göz ardı edilmesiyle sonuçlanabilir. Kadınlar daha çok sosyal bağlar, ilişki yönetimi ve duygusal zekâ üzerinde yoğunlaşırken, bu özelliklerin "bilgi" kategorisine dahil edilmemesi, toplumsal cinsiyet eşitsizliğini besleyebilir.

---

Güçlü Yönler ve Zayıf Yönler: İfadenin Derinlemesine Eleştirisi

Güçlü Yönler:

- Kimlik ve Aidiyet: "Bilmeyen ne bilsin, bizi bilenlere selam olsun" ifadesi, kimlik oluşturma ve aidiyet hissi yaratma konusunda güçlü bir anlam taşır. Kendi grubuna ait olmak, toplumsal bağlar kurmak, insanları birleştirebilir ve güçlü bir dayanışma duygusu yaratabilir.

- Farklılıkların Tanınması: Bu ifade, farklı deneyimleri ve bakış açılarını tanımak adına bir fırsat sunar. Toplumda, bazen "bilmeyen" kesimler, diğerlerinin yaşamını daha derinden anlayamayabilirler. Bu, gerçek bir toplumsal anlayış geliştirmek adına önemli bir sorudur.

Zayıf Yönler:

- Dışlayıcılık ve Elitizm: "Bilmeyen ne bilsin" ifadesi, zamanla dışlayıcı bir dil haline gelebilir. Herkesin bilgiye eşit erişim hakkı vardır ve bu tür söylemler, toplumsal hiyerarşileri derinleştirebilir. Aynı zamanda, "bilenler" arasındaki elitizmi pekiştirebilir.

- Cinsiyetçi ve Sınıfçı Toplumsal Yapılar: Kadınların bilgi ve deneyimlerinin küçümsenmesi, toplumsal cinsiyet eşitsizliğini artırabilir. Aynı şekilde, alt sınıfların "bilmeyen" olarak tanımlanması, sınıf ayrımcılığını derinleştirebilir.

---

Tartışma: Ne Demek İstiyoruz?

Sonuç olarak, "Bilmeyen ne bilsin, bizi bilenlere selam olsun" ifadesi, yüzeyde ne kadar basit görünse de toplumsal yapılar ve eşitsizliklerle bağlantılı derin anlamlar taşır. Bir yanda kimlik arayışı, diğer yanda dışlayıcılık, birbirini izler. Bu ifade, toplumsal eşitsizlikleri pekiştirebilir mi? Toplumsal bağların kuvvetlenmesi mi, yoksa sosyal yapılar arasındaki uçurumların daha da derinleşmesi mi söz konusu? Bu ifadeyi kullanırken, ne tür toplumsal mesajlar veriyoruz?

Sizin görüşleriniz neler?
 
Üst