Resmi ve gayri resmi enflasyona, daima artan fiyatlara, artırımlara karşın maaşları artmayan tabipler, toplumsal medyada maaş bordrolarını paylaşarak, “Birinci basamak sıhhat hizmetleri bu biçimde bitirilmişti, artık kamusal sıhhat bitiriliyor” tabirlerini kullandı.
Tanınmış doktorların toplumsal medyada sıhhat alanı ile ilgili paylaşımları, gelecek nesilleri da etkileyecek tehlikeyi gözler önüne serdi.
Alanlarında uzman olan tabipler, uygulanan yanlış sıhhat siyasetleri yüzünden birinci basamak sıhhat hizmetlerinin bitirildiğini, sıranın kamusal sıhhate geldiğini belirtti.
Tıp Fakültelerinde asistan ve öğrencilere eğitim verecek öğretim nazaranvlisi kalmadığı, tanınmış öğretim üyelerinin özel kesimin kucağına atıldığı lisana getirildi.
Bu gidişle devlet hastanelerinde özellikli hizmet alınamayacağı, özel daldan sıhhat hizmeti almak için parası olmayan vatandaşları güç günlerin beklediğinin altı çizildi.
Maaş bordrolarını paylaşan tabipler, “Artık hekimliğin bir kıymeti yok” sözlerini kullandı.
“YETENEKLİ UZMAN YETİŞTİRİLMESİNDE PROBLEMLER ÇOK BÜYÜK”
İki ay evvel önemli nefes darlığı şikayetleri başlayan hastaya, ”Niye iki ay evvel gelmediniz” diye sorduğunda aldığı, “Size muayene olmak için iki ay boyunca para biriktirdik “ cevabının epeyce üzücü olduğunu söyleyen Göğüs Hastalıkları uzmanı Prof. Dr. Bülent Tutluoğlu, şu tabirleri kullandı:
*Problemli hastalara 15 sene evvel Üniversite Hastanesinde hiç fiyat almadan bakıyorduk. Part time çalışma varken devletten ayda 1000 TL kadar maaş alıyor, saat 14 den daha sonra da özel çalışma bahtımız olabiliyordu.
*Güya halk lehine bir karar alınıp bütün tanınmış öğretim üyeleri özel kesimin kucağına atıldı.
*Konularında sivrilmiş öğretim üyeleri yalnızca sorunlu hastaların meselelerini çözme, ameliyatlarını yapma konusunda değil, asistanların ve öğrencilerin eğitimi tarafından de son derece kıymetli katkılar sağlıyordu, son senelerda biroldukca alanda tahribat yaşadığımız üzere maalesef tıp fakültelerinin hastalara vermiş olduğu sıhhat hizmeti, tıp eğitimi, yetenekli uzmanların yetiştirilmesi konusunda da epey büyük meseleler yaşıyoruz.
“ARTIK HEKİMLİĞİN BİR KIYMETİ YOK”
Prof.Dr. Kıvanç Şerefhanoğlu, “Yan kol uzmanı tabip, 7 bin 800 TL maaş alıyor. Dalga mı geçiyorsunuz? Bunun manası istifa et özele geç demektir. Bu gidişle devlet hastanelerinde özellikli hizmet alınamaz. Parası olmayan vatandaş da sürünür” derken, Dr. Emrah Kırımlı, “Kamusal sıhhat bitiriliyor. Birinci basamak da bu biçimde bitirilmişti” sözlerini kullandı.
İşe her gün mutsuz gittiğini söyleyen bir tabip ise, “Devlette birden fazla hastane döner sermaye dağıtmıyor. Alınan para 13 bin. Artık hekimliğin bir pahası yok. Uzman olmayı geciktirmek için sonuna kadar uzatma yapıyorum. İşe her gün mutsuz gidiyorum. Uzman olunca tek tek gün sayacağım mutsuz çalışacağım. Ülkede durum bu maalesef” yorumu yaptı.
Beyin cerrahı olduğunu belirten bir tabip ise Cumhurbaşkanı ile Sıhhat Bakanı’nı etiketleyerek, “Sayın Cumhurbaşkanım 29. yılında beyin cerrahi uzmanıyım. 498 lira sendika ikramiyesi ile maaşım 8 bin 451 lira, arz ederim” iletisini paylaştı.
Okumaya devam et...
Tanınmış doktorların toplumsal medyada sıhhat alanı ile ilgili paylaşımları, gelecek nesilleri da etkileyecek tehlikeyi gözler önüne serdi.
Alanlarında uzman olan tabipler, uygulanan yanlış sıhhat siyasetleri yüzünden birinci basamak sıhhat hizmetlerinin bitirildiğini, sıranın kamusal sıhhate geldiğini belirtti.
Tıp Fakültelerinde asistan ve öğrencilere eğitim verecek öğretim nazaranvlisi kalmadığı, tanınmış öğretim üyelerinin özel kesimin kucağına atıldığı lisana getirildi.
Bu gidişle devlet hastanelerinde özellikli hizmet alınamayacağı, özel daldan sıhhat hizmeti almak için parası olmayan vatandaşları güç günlerin beklediğinin altı çizildi.
Maaş bordrolarını paylaşan tabipler, “Artık hekimliğin bir kıymeti yok” sözlerini kullandı.
“YETENEKLİ UZMAN YETİŞTİRİLMESİNDE PROBLEMLER ÇOK BÜYÜK”
İki ay evvel önemli nefes darlığı şikayetleri başlayan hastaya, ”Niye iki ay evvel gelmediniz” diye sorduğunda aldığı, “Size muayene olmak için iki ay boyunca para biriktirdik “ cevabının epeyce üzücü olduğunu söyleyen Göğüs Hastalıkları uzmanı Prof. Dr. Bülent Tutluoğlu, şu tabirleri kullandı:
*Problemli hastalara 15 sene evvel Üniversite Hastanesinde hiç fiyat almadan bakıyorduk. Part time çalışma varken devletten ayda 1000 TL kadar maaş alıyor, saat 14 den daha sonra da özel çalışma bahtımız olabiliyordu.
*Güya halk lehine bir karar alınıp bütün tanınmış öğretim üyeleri özel kesimin kucağına atıldı.
*Konularında sivrilmiş öğretim üyeleri yalnızca sorunlu hastaların meselelerini çözme, ameliyatlarını yapma konusunda değil, asistanların ve öğrencilerin eğitimi tarafından de son derece kıymetli katkılar sağlıyordu, son senelerda biroldukca alanda tahribat yaşadığımız üzere maalesef tıp fakültelerinin hastalara vermiş olduğu sıhhat hizmeti, tıp eğitimi, yetenekli uzmanların yetiştirilmesi konusunda da epey büyük meseleler yaşıyoruz.
“ARTIK HEKİMLİĞİN BİR KIYMETİ YOK”
Prof.Dr. Kıvanç Şerefhanoğlu, “Yan kol uzmanı tabip, 7 bin 800 TL maaş alıyor. Dalga mı geçiyorsunuz? Bunun manası istifa et özele geç demektir. Bu gidişle devlet hastanelerinde özellikli hizmet alınamaz. Parası olmayan vatandaş da sürünür” derken, Dr. Emrah Kırımlı, “Kamusal sıhhat bitiriliyor. Birinci basamak da bu biçimde bitirilmişti” sözlerini kullandı.
İşe her gün mutsuz gittiğini söyleyen bir tabip ise, “Devlette birden fazla hastane döner sermaye dağıtmıyor. Alınan para 13 bin. Artık hekimliğin bir pahası yok. Uzman olmayı geciktirmek için sonuna kadar uzatma yapıyorum. İşe her gün mutsuz gidiyorum. Uzman olunca tek tek gün sayacağım mutsuz çalışacağım. Ülkede durum bu maalesef” yorumu yaptı.
Beyin cerrahı olduğunu belirten bir tabip ise Cumhurbaşkanı ile Sıhhat Bakanı’nı etiketleyerek, “Sayın Cumhurbaşkanım 29. yılında beyin cerrahi uzmanıyım. 498 lira sendika ikramiyesi ile maaşım 8 bin 451 lira, arz ederim” iletisini paylaştı.
Okumaya devam et...