İnsanı insan yapan en değerli özelliklerden bir tanesi zeka, oburu konuşma başkası, gülmektir fakat süreç içerisinde insanı insan yapan öbür bir özellik ise iki ayağının üzerine kalkmış olmasıdır.
Bu yükseliş birlikteinde bugün mevzumuz olan varisleri getirmiştir. Eski yazı ve fotoğraflarda varisli bacaklar görülmektedir.
Varislerimizi sıhhat sorunu ve kozmetik sorunlar olarak ikiye ayırdığımızda bugünkü başlığımız altında sıhhat sorunlarından bahsedelim isterseniz.
Kanı kalbe geri taşıyan damarlara toplar damarlar diyoruz. Toplar damarlarımız, atar damarlarımızın bilakis pasif organlardır. Yani atardamarlarımızın ardında kalp üzere kuvvetli bir pompa varken, toplar damarlarımız pasif olarak, üstelik yerçekimine karşı üste çıkmak, kalbe dönmek zorundadırlar.
Bunun yanında, kalbin oluşturduğu yüksek basınçtan dolayı atardamarlarımızın duvarında pek kalın bir kas dokusu varken, pasif olan toplar damarlarımızın duvarlarındaki kas dokusu tül kadar incedir. Toplardamarlarımızın içerisindeki kanın sağlıklı bir biçimde üste çıkıp kalbe dönebilmesi, yerçekimine yenik düşmemesi için bunların içerisine tek istikametli çalışan kapakçıklar konmuştur. Pasif olan toplardamar dönüşünün 3 ana düzeneği vardır. Bunlardan bir tanesi geriden ittiren atardamar kanı, ikincisi nefes alıp vermemizle göğüs boşluğunda oluşan negatif basıncın vakum tesiri, üçüncüsü ve en değerlisi ise baldır kasımızın kasılıp gevşemesi yani yaptığımız yürüyüşlerdir.
Doğumsal ya da edinsel risk faktörlerinin varlığında bu kapakçıkların işlevleri bozulabilir. Kalbe dönmesi gereken kan yer çekimine yenik düşer ve aşağılarda birikmeye başlar. İşte sıhhat sorunumuz bu basamakta başlamaktadır. Buna biz kronik venöz yetmezlik, sizler ise toplar damar yetmezliği ya da kapakçık kaçağı diyorsunuz.
Risk faktörleri nelerdir?
Her hastalıkta olduğu üzere genetik yatkınlık variste de en değerli sebeptir. 1 derece akrabalarınızda varis var ise sizde de olma ihtimali artmaktadır. Bunu takiben bayan cinsiyet, doğurganlık, ayakta çalışmak, oturarak çalışmak, kilo, sigara, topuklu ayakkabı, dar kıyafetler, sedanter hayat üzere yardımcı faktörleri üst üste koyduğumuzda maalesef ki hastalık kaçınılmaz olur.
Varislerim olduğunu nasıl anlarım?
Hepinizin bildiği üzere hastalıklar bir semptomlar yani şikayetler bütünüdür. Lakin hastalıklara has ağrı, ateş, kızarıklık ya da şişlik üzere biroldukça hastalığa eşlik eden şikayetler olabilir. Varislere has tek şikayet çıplak gözle gördüğümüz varislerimizdir. Örümcek damarlar dediğimiz 1 mm altındaki kılcal damarlardan, 1-3 mm içindeki menekşe- mor renkli retikülerlere kadarki yelpaze yalnızca kozmetik olabileceği üzere altta yatan bir toplardamar hastalığında habercisi de olabilir. Fakat anneannelerimizin varis kavramını oluşturan ciltten kabarık makarna üzere üzüm tanesi üzere tabir edilen 3 mm üzerinde yeşil damarlarınız var ise, evet bunlar gerçek varislerdir ve altta yatan önemli bir sıhhat sorunun habercisidirler.
Görsel şikayetlerimize en hayli ağrı eşlik etmektedir. Ağrının en büyük özellikleri sabah düzgün kalkan bir hastanın yani şikayetsiz kalkan bir hastanın öğleye gerçek şikayetlerinin başlaması, akşama yanlışsız bu şikayetlerin artması ve birtakım olgularda bileklerden başlayıp, çorap stili dediğimiz üste hakikat yükselen ödemin eşlik etmesidir. Ağrı hayli tipik olarak yeri gösterilemeyen bir ağrıdır. Hastalar bunu bacaklarıma bir su torbası sarılıyor, bir göllenme oluyor ya da bir dolgunluk hissi olarak tanım ederler. Kimi hastalarda ayak tabanına, topuğa yanlışsız uzanan bir yanma hissi mevcuttur. Bilhassa geceleri ortaya çıkan kaşıntı, yanma ve gece krampları hastalığa eşlik edebilir. Tam olarak tanısı olmayan biroldukça durumda ortaya çıkan huzursuz bacak sendromuyla da toplardamarı yetmezliği son 15-20 yılda eşleştirilmiş ve tedavi edilen hastaların huzursuz bacak şikayetlerinin azaldığı gözlenmiştir. İleri olaylarda ciltte renk değişiklikleri, incelme daha ileri hadiseler da ise açık yaralar görülebilmektedir. Üstte saydığım belirtilerin birine yahut birkaçına sahip olabilirsiniz şikayetleriniz varislerin büyüklüğü yahut sayısıyla orantılı değildir. bir daha epeyce enteresan bir biçimde varis kronik bir hastalık olduğu için biroldukca hastamız, benim hiç şikayetim yok ki derler zira yıllardır devam eden bu şikayetler bütünü onların normali haline gelmiştir.
Bundan daha sonraki yazılarımda teşhis tedavi ve korunma biçimlerinden bahsedeceğim, “Gebelikte Varisler” başka bir başlığımız olacak. Sağlıklı keyifli varissiz kalın.
Instagram
Okumaya devam et...
Bu yükseliş birlikteinde bugün mevzumuz olan varisleri getirmiştir. Eski yazı ve fotoğraflarda varisli bacaklar görülmektedir.
Varislerimizi sıhhat sorunu ve kozmetik sorunlar olarak ikiye ayırdığımızda bugünkü başlığımız altında sıhhat sorunlarından bahsedelim isterseniz.
Kanı kalbe geri taşıyan damarlara toplar damarlar diyoruz. Toplar damarlarımız, atar damarlarımızın bilakis pasif organlardır. Yani atardamarlarımızın ardında kalp üzere kuvvetli bir pompa varken, toplar damarlarımız pasif olarak, üstelik yerçekimine karşı üste çıkmak, kalbe dönmek zorundadırlar.
Bunun yanında, kalbin oluşturduğu yüksek basınçtan dolayı atardamarlarımızın duvarında pek kalın bir kas dokusu varken, pasif olan toplar damarlarımızın duvarlarındaki kas dokusu tül kadar incedir. Toplardamarlarımızın içerisindeki kanın sağlıklı bir biçimde üste çıkıp kalbe dönebilmesi, yerçekimine yenik düşmemesi için bunların içerisine tek istikametli çalışan kapakçıklar konmuştur. Pasif olan toplardamar dönüşünün 3 ana düzeneği vardır. Bunlardan bir tanesi geriden ittiren atardamar kanı, ikincisi nefes alıp vermemizle göğüs boşluğunda oluşan negatif basıncın vakum tesiri, üçüncüsü ve en değerlisi ise baldır kasımızın kasılıp gevşemesi yani yaptığımız yürüyüşlerdir.
Doğumsal ya da edinsel risk faktörlerinin varlığında bu kapakçıkların işlevleri bozulabilir. Kalbe dönmesi gereken kan yer çekimine yenik düşer ve aşağılarda birikmeye başlar. İşte sıhhat sorunumuz bu basamakta başlamaktadır. Buna biz kronik venöz yetmezlik, sizler ise toplar damar yetmezliği ya da kapakçık kaçağı diyorsunuz.
Risk faktörleri nelerdir?
Her hastalıkta olduğu üzere genetik yatkınlık variste de en değerli sebeptir. 1 derece akrabalarınızda varis var ise sizde de olma ihtimali artmaktadır. Bunu takiben bayan cinsiyet, doğurganlık, ayakta çalışmak, oturarak çalışmak, kilo, sigara, topuklu ayakkabı, dar kıyafetler, sedanter hayat üzere yardımcı faktörleri üst üste koyduğumuzda maalesef ki hastalık kaçınılmaz olur.
Varislerim olduğunu nasıl anlarım?
Hepinizin bildiği üzere hastalıklar bir semptomlar yani şikayetler bütünüdür. Lakin hastalıklara has ağrı, ateş, kızarıklık ya da şişlik üzere biroldukça hastalığa eşlik eden şikayetler olabilir. Varislere has tek şikayet çıplak gözle gördüğümüz varislerimizdir. Örümcek damarlar dediğimiz 1 mm altındaki kılcal damarlardan, 1-3 mm içindeki menekşe- mor renkli retikülerlere kadarki yelpaze yalnızca kozmetik olabileceği üzere altta yatan bir toplardamar hastalığında habercisi de olabilir. Fakat anneannelerimizin varis kavramını oluşturan ciltten kabarık makarna üzere üzüm tanesi üzere tabir edilen 3 mm üzerinde yeşil damarlarınız var ise, evet bunlar gerçek varislerdir ve altta yatan önemli bir sıhhat sorunun habercisidirler.
Görsel şikayetlerimize en hayli ağrı eşlik etmektedir. Ağrının en büyük özellikleri sabah düzgün kalkan bir hastanın yani şikayetsiz kalkan bir hastanın öğleye gerçek şikayetlerinin başlaması, akşama yanlışsız bu şikayetlerin artması ve birtakım olgularda bileklerden başlayıp, çorap stili dediğimiz üste hakikat yükselen ödemin eşlik etmesidir. Ağrı hayli tipik olarak yeri gösterilemeyen bir ağrıdır. Hastalar bunu bacaklarıma bir su torbası sarılıyor, bir göllenme oluyor ya da bir dolgunluk hissi olarak tanım ederler. Kimi hastalarda ayak tabanına, topuğa yanlışsız uzanan bir yanma hissi mevcuttur. Bilhassa geceleri ortaya çıkan kaşıntı, yanma ve gece krampları hastalığa eşlik edebilir. Tam olarak tanısı olmayan biroldukça durumda ortaya çıkan huzursuz bacak sendromuyla da toplardamarı yetmezliği son 15-20 yılda eşleştirilmiş ve tedavi edilen hastaların huzursuz bacak şikayetlerinin azaldığı gözlenmiştir. İleri olaylarda ciltte renk değişiklikleri, incelme daha ileri hadiseler da ise açık yaralar görülebilmektedir. Üstte saydığım belirtilerin birine yahut birkaçına sahip olabilirsiniz şikayetleriniz varislerin büyüklüğü yahut sayısıyla orantılı değildir. bir daha epeyce enteresan bir biçimde varis kronik bir hastalık olduğu için biroldukca hastamız, benim hiç şikayetim yok ki derler zira yıllardır devam eden bu şikayetler bütünü onların normali haline gelmiştir.
Bundan daha sonraki yazılarımda teşhis tedavi ve korunma biçimlerinden bahsedeceğim, “Gebelikte Varisler” başka bir başlığımız olacak. Sağlıklı keyifli varissiz kalın.
Okumaya devam et...