Alman Havacılık ve Uzay Merkezi (DLR), ABD’den araştırmacılarla birlikte, petrol talebindeki düşüşün CO emisyonlarını nasıl etkilediğini araştırdı.2 etkiler. Odak, sözde talep şokları üzerindeydi. Bu, örneğin ekonomik krizler veya salgın hastalıklar nedeniyle daha uzun bir süre boyunca küresel talepte önemli düşüşler anlamına gelir. Böyle bir durumda, daha pahalı sağlayıcılar pazarın dışına itilir. “Hipotezimiz, bunun başlangıçta özellikle sözde marjinal petrol kuyularını etkileyeceği yönündeydi. Çünkü bu oldukça “kirli” kaynaklarla, çıkarma maliyetleri – örneğin hidrolik kırma yoluyla – ve emisyonlar özellikle yüksektir. Bu nedenle, bir talep şoku başlangıçta CO orantısız bir azalmaya yol açar.2emisyonları” diye özetliyor Dr. Patrick Jochem birlikte. DLR Ağa Bağlı Enerji Sistemleri Enstitüsü’nde Enerji Sistemleri Analizi bölümünün başındadır.
Özel bilgisayar modeli ve kapsamlı petrol üretimi veri seti
Araştırmacılar şimdi bu hipotezi ilk kez doğrulayabildiler ve sonuçlarını ünlü bilim dergisi Nature’da yayınladılar. DLR’de bu soru için özel olarak geliştirilmiş bir ekonometrik bilgisayar modeli kullandılar. Bu yazılım, ekonomik teoriden varsayımların matematiksel yöntemler ve istatistiksel veriler yardımıyla ampirik olarak test edilmesini mümkün kılar. Ayrıca ilk kez, çalışma ekibi küresel üretimin yaklaşık yüzde 90’ını kapsayan çok kapsamlı bir küresel ham petrol kaynakları veri setine erişebildi. Bu veri seti, üretim maliyetlerine ek olarak, yaklaşık 2.000 petrol sahasının üretim hacimlerini ve “yukarı akış emisyonlarını” da içermektedir. Yukarı akış emisyonları CO’yu gösterir2-Petrol üretimi sırasında ortaya çıkan ve bugüne kadar pek dikkate alınmayan emisyonlar.
Modellemeden sayısal bir örnek: Yüzde 2,5’lik varsayılan bir talep şoku, emisyonları ortalamadan yüzde 55’e kadar daha yüksek olan petrol kuyularının piyasadan çıkarılmasına neden oluyor.
Uzun vadede de geçerlilik: Petrolün aşamalı olarak kaldırılmasının etkileri ve tasarımı
“Bugünün bakış açısından, bu bulgular sadece şoklar için ilginç değil. Kısa ve orta vadede, küresel petrol talebi artmaya devam ediyor gibi görünüyor. Ancak uzun vadede, iklim koruma hedeflerine ulaşmak ve küresel ısınmayı durdurmak için azalması gerekiyor. O zaman düşen talebin emisyonların gelişimi üzerinde ne gibi etkileri olduğunu ve petrolün aşamalı olarak kaldırılmasının en iyi şekilde nasıl yapılandırılabileceğini bilmek önemlidir,” diye özetliyor DLR bilim adamı Jochem. ve uluslararası düzeyde… Ve bunu modellerimizde ancak sınırlı ölçüde haritalandırabiliyoruz.”
Özel bilgisayar modeli ve kapsamlı petrol üretimi veri seti
Araştırmacılar şimdi bu hipotezi ilk kez doğrulayabildiler ve sonuçlarını ünlü bilim dergisi Nature’da yayınladılar. DLR’de bu soru için özel olarak geliştirilmiş bir ekonometrik bilgisayar modeli kullandılar. Bu yazılım, ekonomik teoriden varsayımların matematiksel yöntemler ve istatistiksel veriler yardımıyla ampirik olarak test edilmesini mümkün kılar. Ayrıca ilk kez, çalışma ekibi küresel üretimin yaklaşık yüzde 90’ını kapsayan çok kapsamlı bir küresel ham petrol kaynakları veri setine erişebildi. Bu veri seti, üretim maliyetlerine ek olarak, yaklaşık 2.000 petrol sahasının üretim hacimlerini ve “yukarı akış emisyonlarını” da içermektedir. Yukarı akış emisyonları CO’yu gösterir2-Petrol üretimi sırasında ortaya çıkan ve bugüne kadar pek dikkate alınmayan emisyonlar.
Modellemeden sayısal bir örnek: Yüzde 2,5’lik varsayılan bir talep şoku, emisyonları ortalamadan yüzde 55’e kadar daha yüksek olan petrol kuyularının piyasadan çıkarılmasına neden oluyor.
Uzun vadede de geçerlilik: Petrolün aşamalı olarak kaldırılmasının etkileri ve tasarımı
“Bugünün bakış açısından, bu bulgular sadece şoklar için ilginç değil. Kısa ve orta vadede, küresel petrol talebi artmaya devam ediyor gibi görünüyor. Ancak uzun vadede, iklim koruma hedeflerine ulaşmak ve küresel ısınmayı durdurmak için azalması gerekiyor. O zaman düşen talebin emisyonların gelişimi üzerinde ne gibi etkileri olduğunu ve petrolün aşamalı olarak kaldırılmasının en iyi şekilde nasıl yapılandırılabileceğini bilmek önemlidir,” diye özetliyor DLR bilim adamı Jochem. ve uluslararası düzeyde… Ve bunu modellerimizde ancak sınırlı ölçüde haritalandırabiliyoruz.”