Prof. Dr. Berna Uluğ, alkolün hem yağda tıpkı vakitte suda çözülebilen bir molekül olduğunu fakat bu niçinle de beyin dahil, tüm bedene kolaylıkla nüfus edebildiğini söylemiş oldu.
Prof. Dr. Uluğ, “Alkol kullanmasında sahiden hem beyin toksisitesi hem bedenin öteki organlarına toksik tesirler sebebi ile birtakım hastalıklar gelişiyor. Örneğin alkole bağlı bunamalar gelişebilir yahut alkole bağlı karaciğer bozuklukları, mide hastalıkları, pankreas hastalıkları gelişebilir. ötürüsıyla alkol epeyce temiz bir unsur değil. Çok alkol alımı ve daima alkol alımı bir sürü ruhsal ve bedensel rahatsızlıklara yol açıyor” diye konuştu.
‘PANDEMİDE BEŞERLER YALNIZLAŞTI’
Alkol kullanmasının 14 yaşa kadar düştüğünü ve bağımlığının da arttığını belirten Prof. Dr. Berna Uluğ, kliniklere yansıyan olaylara bakılırsa artışın niçinlerinden birisinin pandemi devrinde bireylerin yalnızlaşması olduğunu kaydetti. Prof. Dr. Uluğ, şunları söylemiş oldu:
“Pandemi periyodunda bağımlılıklarla birlikte yeni bir salgın oluştu. Zira beşerler yalnızlaşma ile birlikte işlerini meskenden yapmaya başladılar. Toplumsal takviyeleri azaldı. Bunlar da bağımlılıkları arttırdı. Bunun ortasında alkol bağımlılığının da arttığını biliyoruz. Alkol kullanması bağımlılığın öncesinde de birtakım sorunlara yol açabiliyor.
Sosyolojik sebepleri var; pandemi, değişen ömürler, tahminen epeyce çevrimiçi olma, her şeyden haberdar olma, her şeye fazlaca kolay erişiyor ulaşıyor olma, okul hayatının bir periyot aksamış olması, yalnızlaşma, aile ortasındaki sorunlar orada toplumsal takviyenin az olması, spor alanlarının az olması, bütün bunlar aslında husus ve alkol kullanım bozukluklarının ve bağımlılıklarının toplumsal belirleyicileri. Bunları önlemek istiyorsak bu toplumsal belirleyicileri üzerine çalışmamız gerekiyor.”
‘KAÇAK VE UYDURMA İÇKİDEN UZAK DURUN’
Sahte ve kaçak içki kullanmasının da son devirde arttığına vurgu yapan Prof. Dr. Uluğ, “İnsanlar kimi vakit konutlarında üretiyorlar ya da kaçak içki kullanıyorlar. Bu kaçak içkinin ortasında bizim kullandığımız etil alkol, etanol değil; metil alkol, metenol var ve metenol gerçekte toksik, yani zehirleyici tesirleri bulunan ve alkolden, etanolden epey daha ağır bir biçimde teneffüs depresyonu yapan; yani solunumumuzu baskılıyor, körlüğe sebep oluyor. Beyin ve beden üzerinde önemli bir toksik tesir ile ölümlere yol açıyor. ötürüsı ile toplumun bunlardan epeyce oldukça uzak durması gerekir” dedi. (DHA)
Okumaya devam et...
Prof. Dr. Uluğ, “Alkol kullanmasında sahiden hem beyin toksisitesi hem bedenin öteki organlarına toksik tesirler sebebi ile birtakım hastalıklar gelişiyor. Örneğin alkole bağlı bunamalar gelişebilir yahut alkole bağlı karaciğer bozuklukları, mide hastalıkları, pankreas hastalıkları gelişebilir. ötürüsıyla alkol epeyce temiz bir unsur değil. Çok alkol alımı ve daima alkol alımı bir sürü ruhsal ve bedensel rahatsızlıklara yol açıyor” diye konuştu.
‘PANDEMİDE BEŞERLER YALNIZLAŞTI’
Alkol kullanmasının 14 yaşa kadar düştüğünü ve bağımlığının da arttığını belirten Prof. Dr. Berna Uluğ, kliniklere yansıyan olaylara bakılırsa artışın niçinlerinden birisinin pandemi devrinde bireylerin yalnızlaşması olduğunu kaydetti. Prof. Dr. Uluğ, şunları söylemiş oldu:
“Pandemi periyodunda bağımlılıklarla birlikte yeni bir salgın oluştu. Zira beşerler yalnızlaşma ile birlikte işlerini meskenden yapmaya başladılar. Toplumsal takviyeleri azaldı. Bunlar da bağımlılıkları arttırdı. Bunun ortasında alkol bağımlılığının da arttığını biliyoruz. Alkol kullanması bağımlılığın öncesinde de birtakım sorunlara yol açabiliyor.
Sosyolojik sebepleri var; pandemi, değişen ömürler, tahminen epeyce çevrimiçi olma, her şeyden haberdar olma, her şeye fazlaca kolay erişiyor ulaşıyor olma, okul hayatının bir periyot aksamış olması, yalnızlaşma, aile ortasındaki sorunlar orada toplumsal takviyenin az olması, spor alanlarının az olması, bütün bunlar aslında husus ve alkol kullanım bozukluklarının ve bağımlılıklarının toplumsal belirleyicileri. Bunları önlemek istiyorsak bu toplumsal belirleyicileri üzerine çalışmamız gerekiyor.”
‘KAÇAK VE UYDURMA İÇKİDEN UZAK DURUN’
Sahte ve kaçak içki kullanmasının da son devirde arttığına vurgu yapan Prof. Dr. Uluğ, “İnsanlar kimi vakit konutlarında üretiyorlar ya da kaçak içki kullanıyorlar. Bu kaçak içkinin ortasında bizim kullandığımız etil alkol, etanol değil; metil alkol, metenol var ve metenol gerçekte toksik, yani zehirleyici tesirleri bulunan ve alkolden, etanolden epey daha ağır bir biçimde teneffüs depresyonu yapan; yani solunumumuzu baskılıyor, körlüğe sebep oluyor. Beyin ve beden üzerinde önemli bir toksik tesir ile ölümlere yol açıyor. ötürüsı ile toplumun bunlardan epeyce oldukça uzak durması gerekir” dedi. (DHA)
Okumaya devam et...