Prof. Dr. Mustafa Necmi İlhan, “Aşılamanın muhakkak bir düzeye gelmesi, bulaş ile ilgili insanların artık bilgi sahibi olması, kapalı ortamların pak hava ile havalandırılmasına dikkat edilmesi ve kalabalıklar ile bir ortaya gelmeme durumu kelam konusu olduğunda inşallah bayramda fazlaca daha yeterli sayıları gorebileceğimizi düşünüyorum” dedi.
Sıhhat Bakanlığı Koronavirüs Toplum Bilimleri Heyeti Üyesi ve Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Mustafa Necmi İlhan, yaklaşan Ramazan ayı öncesinde açıklamalarda bulundu.
Son periyotlarda corona virüs olay ve mevt oranlarındaki düşüşe dikkat çeken Bilim Konseyi Üyesi Prof. Dr. İlhan, “Biliyorsunuz daha 2 ay öncesinde günlük 300 kadar vefat sayısını görmüştük. Fakat Allah’a şükür son bir haftadır baktığımızda 100’ün altında vefat sayılarımız var, 80’lerin altını gördük ve inşallah bu sayılar daha aşağı yanlışsız da gidecek. Bu ortada artık koronavirüsün yeni periyodunda her insanın de bildiği üzere artık aşılamanın ön plana çıktığı, ferdi önlemlerin önde olduğu bir müddetç yaşıyoruz” tabirlerini kullandı.
Aşılamada belirli bir orana ulaşılması, insanların virüs konusunda bilinçlenerek kişisel tedbirlerine daha dikkat etmesi ile bir arada salgında bir hafifçeleme gözlemlendiğine dikkat çeken Prof. Dr. İlhan, şu sözleri kullandı:
*İnsanlar 2 yıldır Ramazan Bayramı yaşayamıyordu. 2 yıldır Ramazan’da bir ortaya gelemiyor, iftarlarda bir ortada bulunamıyordu.
*O yüzden bu süreci daha düzgün yaşayabilmek için, şurada epey az da bir vakit kalmışken, bizlerin bu dikkatli hayat usulünü sürdürmesi ile inşallah bu sene fazlaca daha âlâ bir müddetç yaşayabileceğimize inanıyorum. Tabi bir daha şundan kaçınmak gerekiyor.
*İftar saatinde elbette bir daha bir ortaya geleceğiz fakat ortamların pak hava ile havalandırılmasına kesinlikle dikkat edelim.
*Mesafeyi korumakta zorlanabiliriz, maske de takamayacağımıza göre ortamların pak hava ile havalandırılmasına dikkat edelim.
*Mümkünse aralıkları müdafaaya çalışalım. Ortamıza en azından 2 metre kadar uzaklık koymaya çalışalım. Bunu yapamıyorsak bir daha 1 metre kadar ara sağlamaya çalışalım.
Ramazan ayının gelmesi ile bir arada gündüz vakitlerinde hareketliliğin azalacağına, yeme içme yerlerinde da bu durumun görülmesi ile temasın da azalacağına dikkat çeken Prof. Dr. İlhan, şöyleki konuştu:
*Ramazan ayının gelmesi ile birlikte insanların en azından gündüz vaktinde kalabalıkta bir ortaya gelmeyeceklerini, toplumsal ömürlerini erteleyeceklerini düşündüğümüzde; sürecin olumluya gitmesine de Ramazan ayının katkı yapacağına inanıyorum.
*Bunu üst üste koyduğumuzda, hem aşılamanın muhakkak bir düzeye gelmesi, bulaş ile ilgili insanların artık bilgi sahibi olması, kapalı ortamların pak hava ile havalandırılmasına dikkat edilmesi ve kalabalıklar ile bir ortaya gelmeme durumu kelam konusu olduğunda inşallah bayramda epeyce daha uygun sayıları gorebileceğimizi düşünüyorum.
*Ama tabi bunların hepsi, yeni bir varyant ortaya çıkıp çıkmaması, birebir vakitte vatandaşların kurallara uyup uymaması, aşılamanın aşikâr bir düzeye bağlı olması ile bağlantılı.
SALGIN HALA DEVAM EDİYOR UYARISI
Coronavirüs konusunda şuan gelinen kademede üç etkenin bir ortada düşünülmesi gerektiğine dikkat çeken Bilim Şurası Üyesi Prof. Dr. İlhan, şunları kaydetti:
*Aslında corona virüs sürecinde şu geldiğimiz âlâ evrede, bildiğiniz üzere dünya genelinde de olaylar azalıyor, biraz Asya tarafında artış var. Üç etkeni bir ortada düşünmek gerekiyor.
*Bir toplumların ve insanların bağışıklanma, aşı olma seviyeleri, iki toplumların kurallara uymaya ihtimamlı olma seviyeleri; hayli kalabalıklarda maske takılması, uzaklığa dikkat edilmesi, ortamın pak hava ile havalandırılması ve bir de bunların yanı sıra virüse bağlı faktörler var ki, bunların başında da yeni hayli daha bulaştırıcı, epey daha öldürücü bir varyantın ortaya çıkmaması geliyor.
*Bunların üçü bir ortada olduğu takdirde ki o denli de görünüyor; çabucak önümüzdeki süreçte
*Ramazan ayı daha sonrasında, yaz aylarında fazlaca daha düzgün vakit içinderı yaşayacağımızı düşünüyorum. Fakat salgının hala devam ettiğini, önlemi de elden bırakmamak gerektiğini buradan söz etmek isterim.
Sanki Ramazan Bayramı’na maskesiz girilir mi” formunda bir kanıya de niye olduğunun, bu durumun mümkün olup olmayacağının sorulması üzerine karşılık veren Bilim Şurası Üyesi İlhan, şu tabirleri kullandı:
*Gidilen yere nazaran düşünülebilir. Örneğin bayram namazı daha sonrasında bayramlaşma sırasında açık havada bulunulacağı için maske takmaya ihtiyaç kalmayacak.
*Ama bayramlaşma daha sonrası elimizi sıktıktan daha sonra, ellerimizi uygun bir biçimde yıkarsak, kolonya ile dezenfektan ile süreçten geçirirsek daha yanlışsız bir yaklaşım olur.
*Bunun yanında büyüklerimizin yanına gittiysek ve büyüklerimiz küçük bir yerde oturuyorsa ya da kronik hastalıkları var ise, bilhassa 65 yaş üzeri olanlar için söylüyorum, o ortamların kesinlikle pak hava ile havalandırılmasına dikkat etmemiz gerekiyor.
*Biz hayli seviyoruz bayramlarda bir ortaya gelmeyi. Hatta hasret kaldık büyük aileler ile bir ortaya gelmeyi. Lakin bu bayramda da fazlaca büyüklerimiz, kronik rahatsızlığı olanlar var ise, onları da sırayla ziyaret etmenin fazlaca daha yanlışsız olacağını söyleyebiliriz. (İHA)
Okumaya devam et...
Sıhhat Bakanlığı Koronavirüs Toplum Bilimleri Heyeti Üyesi ve Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Mustafa Necmi İlhan, yaklaşan Ramazan ayı öncesinde açıklamalarda bulundu.
Son periyotlarda corona virüs olay ve mevt oranlarındaki düşüşe dikkat çeken Bilim Konseyi Üyesi Prof. Dr. İlhan, “Biliyorsunuz daha 2 ay öncesinde günlük 300 kadar vefat sayısını görmüştük. Fakat Allah’a şükür son bir haftadır baktığımızda 100’ün altında vefat sayılarımız var, 80’lerin altını gördük ve inşallah bu sayılar daha aşağı yanlışsız da gidecek. Bu ortada artık koronavirüsün yeni periyodunda her insanın de bildiği üzere artık aşılamanın ön plana çıktığı, ferdi önlemlerin önde olduğu bir müddetç yaşıyoruz” tabirlerini kullandı.
Aşılamada belirli bir orana ulaşılması, insanların virüs konusunda bilinçlenerek kişisel tedbirlerine daha dikkat etmesi ile bir arada salgında bir hafifçeleme gözlemlendiğine dikkat çeken Prof. Dr. İlhan, şu sözleri kullandı:
*İnsanlar 2 yıldır Ramazan Bayramı yaşayamıyordu. 2 yıldır Ramazan’da bir ortaya gelemiyor, iftarlarda bir ortada bulunamıyordu.
*O yüzden bu süreci daha düzgün yaşayabilmek için, şurada epey az da bir vakit kalmışken, bizlerin bu dikkatli hayat usulünü sürdürmesi ile inşallah bu sene fazlaca daha âlâ bir müddetç yaşayabileceğimize inanıyorum. Tabi bir daha şundan kaçınmak gerekiyor.
*İftar saatinde elbette bir daha bir ortaya geleceğiz fakat ortamların pak hava ile havalandırılmasına kesinlikle dikkat edelim.
*Mesafeyi korumakta zorlanabiliriz, maske de takamayacağımıza göre ortamların pak hava ile havalandırılmasına dikkat edelim.
*Mümkünse aralıkları müdafaaya çalışalım. Ortamıza en azından 2 metre kadar uzaklık koymaya çalışalım. Bunu yapamıyorsak bir daha 1 metre kadar ara sağlamaya çalışalım.
Ramazan ayının gelmesi ile bir arada gündüz vakitlerinde hareketliliğin azalacağına, yeme içme yerlerinde da bu durumun görülmesi ile temasın da azalacağına dikkat çeken Prof. Dr. İlhan, şöyleki konuştu:
*Ramazan ayının gelmesi ile birlikte insanların en azından gündüz vaktinde kalabalıkta bir ortaya gelmeyeceklerini, toplumsal ömürlerini erteleyeceklerini düşündüğümüzde; sürecin olumluya gitmesine de Ramazan ayının katkı yapacağına inanıyorum.
*Bunu üst üste koyduğumuzda, hem aşılamanın muhakkak bir düzeye gelmesi, bulaş ile ilgili insanların artık bilgi sahibi olması, kapalı ortamların pak hava ile havalandırılmasına dikkat edilmesi ve kalabalıklar ile bir ortaya gelmeme durumu kelam konusu olduğunda inşallah bayramda epeyce daha uygun sayıları gorebileceğimizi düşünüyorum.
*Ama tabi bunların hepsi, yeni bir varyant ortaya çıkıp çıkmaması, birebir vakitte vatandaşların kurallara uyup uymaması, aşılamanın aşikâr bir düzeye bağlı olması ile bağlantılı.
SALGIN HALA DEVAM EDİYOR UYARISI
Coronavirüs konusunda şuan gelinen kademede üç etkenin bir ortada düşünülmesi gerektiğine dikkat çeken Bilim Şurası Üyesi Prof. Dr. İlhan, şunları kaydetti:
*Aslında corona virüs sürecinde şu geldiğimiz âlâ evrede, bildiğiniz üzere dünya genelinde de olaylar azalıyor, biraz Asya tarafında artış var. Üç etkeni bir ortada düşünmek gerekiyor.
*Bir toplumların ve insanların bağışıklanma, aşı olma seviyeleri, iki toplumların kurallara uymaya ihtimamlı olma seviyeleri; hayli kalabalıklarda maske takılması, uzaklığa dikkat edilmesi, ortamın pak hava ile havalandırılması ve bir de bunların yanı sıra virüse bağlı faktörler var ki, bunların başında da yeni hayli daha bulaştırıcı, epey daha öldürücü bir varyantın ortaya çıkmaması geliyor.
*Bunların üçü bir ortada olduğu takdirde ki o denli de görünüyor; çabucak önümüzdeki süreçte
*Ramazan ayı daha sonrasında, yaz aylarında fazlaca daha düzgün vakit içinderı yaşayacağımızı düşünüyorum. Fakat salgının hala devam ettiğini, önlemi de elden bırakmamak gerektiğini buradan söz etmek isterim.
Sanki Ramazan Bayramı’na maskesiz girilir mi” formunda bir kanıya de niye olduğunun, bu durumun mümkün olup olmayacağının sorulması üzerine karşılık veren Bilim Şurası Üyesi İlhan, şu tabirleri kullandı:
*Gidilen yere nazaran düşünülebilir. Örneğin bayram namazı daha sonrasında bayramlaşma sırasında açık havada bulunulacağı için maske takmaya ihtiyaç kalmayacak.
*Ama bayramlaşma daha sonrası elimizi sıktıktan daha sonra, ellerimizi uygun bir biçimde yıkarsak, kolonya ile dezenfektan ile süreçten geçirirsek daha yanlışsız bir yaklaşım olur.
*Bunun yanında büyüklerimizin yanına gittiysek ve büyüklerimiz küçük bir yerde oturuyorsa ya da kronik hastalıkları var ise, bilhassa 65 yaş üzeri olanlar için söylüyorum, o ortamların kesinlikle pak hava ile havalandırılmasına dikkat etmemiz gerekiyor.
*Biz hayli seviyoruz bayramlarda bir ortaya gelmeyi. Hatta hasret kaldık büyük aileler ile bir ortaya gelmeyi. Lakin bu bayramda da fazlaca büyüklerimiz, kronik rahatsızlığı olanlar var ise, onları da sırayla ziyaret etmenin fazlaca daha yanlışsız olacağını söyleyebiliriz. (İHA)
Okumaya devam et...