Yükseklik korkusu tıbbi adı akrofobi, bireylerin yüksek bir noktada bulunduklarında yahut yükseği düşündüklerinde yaşadıkları dert bozukluğudur. Zihinlerinde bu durumu yaşayan bireyler ağır endişe ve telaşa kapılıyorlar. Tabi ki bir ölçü yükseklikte her insanın korkması pek olağan bir durum.
Ancak akrofobiye sahip olan bireyler; balkona yaklaşmak, merdiven çıkmak yahut epey katlı bir apartmanın üst katlarında yer almaktan bile rahatsız olabilirler. Yükseklik fobisi bulunan şahıslarda görülen belirtiler, teşhis ve tedaviler hakkında sizleri bilgilendireceğiz.
Yükseklik fobisi öbür ismiyle akrofobi yükseklikten ve yüksekten düşmekten çok korkma halidir.
Yükseklik fobisine sahip şahıslar asansöre binmekten, merdiven çıkmaktan bile tasa duyarlar. Yükseklik korkusu farklı derecelerde kendini gösterir. Bazı şahıslar devasa yüksekliktelere çıkmaktan korkarken kimileri ise fazlaca az bir yükseklikte bile endişe dolu anlar yaşarlar.
Yükseklik fobisi, bu fobiye sahip olan şahısların ömür kalitelerini düşürebilmektedir.
Örneğin; kentte yaşıyorsunuz ve bir dostunuza gideceksiniz lakin meskeni beşinci katta ve siz fobiniz olduğu için gidemiyorsunuz.
Yeni bir işe girdiniz lakin iş yeri bir plazanın en yüksek katlarından birinde bulunuyor ya da hayli önemli bir yükseklik fobiniz var merdiven dahi çıkamıyorsunuz
Yükseklik fobisinin belirtileri içinde kalp çarpıntısı, kaslarda gerilme, baş dönmesi, az bir yükseklikte olsalar dahi ellerde titreme üzere belirtiler vardır.
Yükseklik korkusu olan şahıslar bırakın yüksek katlı bir apartman dairesinin balkonundan bakmayı, birinci kattan öteki bir yerde yaşamak dahi istemezler.
Öncelikle şunu belirtmek gerekir ki yüksekte olmak, yükseklikten düşmek üzere fikirler genel olarak herkesi kaygılandırır.
Çoğu kişi fazlaca çok yüksekte olmak istemez. Fakat fobisi olan şahıslarda bu durum fazlaca daha ağır yaşanır.
Yükseklik fobisinin niçinlerinden biri küçüklüğümüzden beri etrafımızdan yükseklikle ilgili duyduğumuz uyarılardır.
“Balkon kenarına gitme düşersin”, “merdivenlerden çıkarken sıkı tutun düşersin” üzere ihtarlar birtakım bireyler üzerinde başkalarına nazaran daha epey tesir yapmakta ve fobi oluşmasına sebep olmaktadır.
Yükseklik fobisinin niçinlerinden biri de genetik yatkınlıktır.
Aileden birinde yükseklik fobisi varsa bireylerde yükseklik fobisin ortaya çıkması olağan bir durumdur.
Bazı bireylerde yükseklik fobisi travmatik olaylar sebebiyle ortaya çıkar.
Yakın etrafımızdan birinin, yükseklikle ilgili düşme, kaza geçirme üzere bir olay yaşadığını goren şahıslar ilerleyen devirlerde yükseklikle ilgili büyük dehşetler yaşayabilirler. Fakat bu her olumsuz olaya şahit olan kişinin yükseklik fobisinin olacağı manasına gelmemektedir.
Yükseklik fobisi genel olarak çocukluk yaşlarda oluşmaya başlar ve sebepleri çocukluk periyotlarına dayanır.
Kadınlarda erkeklere oranla görülme mümkünlüğü daha yüksektir.
Yükseklik ile alakalı verilen yanlış bilgiler de, kaygı düzeyi ve gerilim yansısını artırarak akrofobiye niye olabilmektedir.
Yükseklik endişesinin belirtileri şöyle sıralanabilir:
Çocuk ya da yetişkin bir epeyce bireyde görülebilecek olan bu ruhsal sorun, başka sorunlar üzere acil tedavi gerektiren ya da günlük hayatı olumsuz istikamette etkileyen bir sorun değildir. Ama buna karşın denetim altına alınması gerekmektedir.
Diğer tüm fobilerde olduğu üzere yükseklik endişesinin da tedavisi mümkündür.
Bazı bireyler tedavi olmak yerine yüksek olan yerlerden kaçınmayı tercih ederler. Örneğin, apartmanların yüksek katlarında değil birinci katta oturmayı tercih ederler, arkadaşlarıyla konutta değil dışarda bir yerde buluşmayı uygun bulurlar. Lakin bu her vakit, her kişi için mümkün olmayabilir.
yüksek binaların epey olduğu bir yerde yaşıyorsanız yükseklik kaygısından kaçınmanız pekte mümkün olmuyor.
Yükseklik fobisi tedavi hallerinden biri sanal gerçekliktir.
Burada psikoterapi uzmanları yükseklik fobisi olan bireyleri bir hakikaten yüksek bir yerdeymiş üzere bir ortam sağlayan sanal gerçeklik ile yavaş yavaş yüksekliğe maruz bırakarak tedavi etmeyi amaçlarlar.
Yükseklik fobisinin tedavisi için uygulanabilecek bir öteki prosedür ise fobi tedavilerinde çoğunlukla kullanılan bilişsel davranışçı terapidir.
Bu terapide uzman psikoterapist hastada fobinin oluşmasına sebep olan şeyleri inceler, ve hastanın da iş birliği ile bu sebeplerin üzerine giderek yükseklik fobisi tedavi edilmeye çalışılır.
Okumaya devam et...
Ancak akrofobiye sahip olan bireyler; balkona yaklaşmak, merdiven çıkmak yahut epey katlı bir apartmanın üst katlarında yer almaktan bile rahatsız olabilirler. Yükseklik fobisi bulunan şahıslarda görülen belirtiler, teşhis ve tedaviler hakkında sizleri bilgilendireceğiz.
Yükseklik fobisi öbür ismiyle akrofobi yükseklikten ve yüksekten düşmekten çok korkma halidir.
Yükseklik fobisine sahip şahıslar asansöre binmekten, merdiven çıkmaktan bile tasa duyarlar. Yükseklik korkusu farklı derecelerde kendini gösterir. Bazı şahıslar devasa yüksekliktelere çıkmaktan korkarken kimileri ise fazlaca az bir yükseklikte bile endişe dolu anlar yaşarlar.
Yükseklik fobisi, bu fobiye sahip olan şahısların ömür kalitelerini düşürebilmektedir.
Örneğin; kentte yaşıyorsunuz ve bir dostunuza gideceksiniz lakin meskeni beşinci katta ve siz fobiniz olduğu için gidemiyorsunuz.
Yeni bir işe girdiniz lakin iş yeri bir plazanın en yüksek katlarından birinde bulunuyor ya da hayli önemli bir yükseklik fobiniz var merdiven dahi çıkamıyorsunuz
Yükseklik fobisinin belirtileri içinde kalp çarpıntısı, kaslarda gerilme, baş dönmesi, az bir yükseklikte olsalar dahi ellerde titreme üzere belirtiler vardır.
Yükseklik korkusu olan şahıslar bırakın yüksek katlı bir apartman dairesinin balkonundan bakmayı, birinci kattan öteki bir yerde yaşamak dahi istemezler.
Öncelikle şunu belirtmek gerekir ki yüksekte olmak, yükseklikten düşmek üzere fikirler genel olarak herkesi kaygılandırır.
Çoğu kişi fazlaca çok yüksekte olmak istemez. Fakat fobisi olan şahıslarda bu durum fazlaca daha ağır yaşanır.
Yükseklik fobisinin niçinlerinden biri küçüklüğümüzden beri etrafımızdan yükseklikle ilgili duyduğumuz uyarılardır.
“Balkon kenarına gitme düşersin”, “merdivenlerden çıkarken sıkı tutun düşersin” üzere ihtarlar birtakım bireyler üzerinde başkalarına nazaran daha epey tesir yapmakta ve fobi oluşmasına sebep olmaktadır.
Yükseklik fobisinin niçinlerinden biri de genetik yatkınlıktır.
Aileden birinde yükseklik fobisi varsa bireylerde yükseklik fobisin ortaya çıkması olağan bir durumdur.
Bazı bireylerde yükseklik fobisi travmatik olaylar sebebiyle ortaya çıkar.
Yakın etrafımızdan birinin, yükseklikle ilgili düşme, kaza geçirme üzere bir olay yaşadığını goren şahıslar ilerleyen devirlerde yükseklikle ilgili büyük dehşetler yaşayabilirler. Fakat bu her olumsuz olaya şahit olan kişinin yükseklik fobisinin olacağı manasına gelmemektedir.
Yükseklik fobisi genel olarak çocukluk yaşlarda oluşmaya başlar ve sebepleri çocukluk periyotlarına dayanır.
Kadınlarda erkeklere oranla görülme mümkünlüğü daha yüksektir.
Yükseklik ile alakalı verilen yanlış bilgiler de, kaygı düzeyi ve gerilim yansısını artırarak akrofobiye niye olabilmektedir.
Yükseklik endişesinin belirtileri şöyle sıralanabilir:
Zeminden yüksek bir yere çıkıldıkça, terleme ve titreme durumunun gelişmesi.
Yüksek bir yere çıkarken yahut orada bulunurken düşecekmiş tasası taşımak.
Korkmak yahut kaygılanmak.
Ağlama ve bağırma durumu.
Kalp atışının hızlanması ve şahısta bayılacakmış hissinin oluşması.
Nefes almakta zorluk çekme ve bunun birlikteinde getirdiği tam bir panik atak durumu.
Yerden yüksek bir yerde bulunulduğunda baş ağrısı ve baş dönmesi.
Yükseklik dehşetinin ileri derece olduğu şahıslarda, yüksek bir yerde bulunulduğunda dört ayak üstünde ilerleme, diz çökme isteği yahut bir an evvel aşağı inme isteği.
Çocuk ya da yetişkin bir epeyce bireyde görülebilecek olan bu ruhsal sorun, başka sorunlar üzere acil tedavi gerektiren ya da günlük hayatı olumsuz istikamette etkileyen bir sorun değildir. Ama buna karşın denetim altına alınması gerekmektedir.
Diğer tüm fobilerde olduğu üzere yükseklik endişesinin da tedavisi mümkündür.
Bazı bireyler tedavi olmak yerine yüksek olan yerlerden kaçınmayı tercih ederler. Örneğin, apartmanların yüksek katlarında değil birinci katta oturmayı tercih ederler, arkadaşlarıyla konutta değil dışarda bir yerde buluşmayı uygun bulurlar. Lakin bu her vakit, her kişi için mümkün olmayabilir.
yüksek binaların epey olduğu bir yerde yaşıyorsanız yükseklik kaygısından kaçınmanız pekte mümkün olmuyor.
Yükseklik fobisi tedavi hallerinden biri sanal gerçekliktir.
Burada psikoterapi uzmanları yükseklik fobisi olan bireyleri bir hakikaten yüksek bir yerdeymiş üzere bir ortam sağlayan sanal gerçeklik ile yavaş yavaş yüksekliğe maruz bırakarak tedavi etmeyi amaçlarlar.
Yükseklik fobisinin tedavisi için uygulanabilecek bir öteki prosedür ise fobi tedavilerinde çoğunlukla kullanılan bilişsel davranışçı terapidir.
Bu terapide uzman psikoterapist hastada fobinin oluşmasına sebep olan şeyleri inceler, ve hastanın da iş birliği ile bu sebeplerin üzerine giderek yükseklik fobisi tedavi edilmeye çalışılır.
Okumaya devam et...