Hamileliğinin birinci ayında farklı yumurtasında bir daha döllenme olduğu için ikinci kere gebe kalan İzmirli Sevinç Çelik, Poyraz ve Ayaz ismini verdikleri ‘süperfetasyon’ bebeklerini büyüttü. Dünyadaki 12. olay olduklarını ve yaşadıklarını fantastik bulduklarını belirten anne Çelik, çocuklarından ilham alarak felsefi öğeler içeren bilim kurgu ve fantastik kitaplar yazıyor.
İzmir Urla’da yaşayan Seçkin ve Sevinç Çelik çifti, 2017 yılının şubat ayında ikinci bebeklerine sahip olacaklarını öğrendi. Büyük memnunluk yaşayan Çelik Ailesi, yaklaşık bir ay daha sonra yapılan hastane denetiminde bir sürprizle karşılaştı.
Denetimde annenin farklı bir yumurtasında bir daha döllenme olduğu ve ikinci sefer hamileliğin başladığı anlaşıldı. Şaşkına dönen Çelik çifti, yaşanan duruma ‘süperfetasyon’ ismi verildiğini ve dünyadaki 12. hadise olduklarını öğrendi.
Poyraz ve Ayaz ismindeki bebeklerini 6 Ekim 2017’de dünyaya getiren Sevinç Çelik, Lina isimli birinci çocuğu ile bir arada süperfetasyon bebeklerini de büyüttü.
Yaşadıkları süreci fantastik olarak nitelendiren Çelik, geçen müddet zarfında muharrir kimliği ile de öne çıktı. Dijital bir platformda felsefi öğeler içeren bilim kurgu ve fantastik kitaplarını yayınlayan Çelik, bundan daha sonraki kitaplarını basılı olarak yayınlamayı hedefliyor.
“İKİZ ÜZERE LAKİN DEĞİL”
Yaşadıkları enteresan süreci anlatan Çelik,
“Bir aylık gebeyken yine gebe kaldığımı öğrendim. Süperfetasyon tanısı konuldu. Bu olayın dünyada yalnızca 11 kişinin başına geldiğini, bizim ise 12. hadise olduğumuzu öğrendik. O devir fazlaca şaşırdık, korktuk. 1 yaşlarında bir kızım daha vardı. İkiz gebelik üzereydi ancak aslında ikiz gebelik değildi. Ailemizde de hiç ikiz gebelik durumu yoktu. Kestirim etmediğimiz bir şeydi. ötürüsıyla hem heyecanlı birebir vakitte ürkütücü bir müddetçti.
Poyraz ve Ayaz ekim ayında 5 yaşında olacak. Ben birinci Poyraz’a gebe kalmıştım. Bir ay daha sonra da Ayaz’a gebe kaldım. Lakin ikisi de tıpkı gün doğdu. Kucağıma birinci sefer Poyraz’ı getirmişlerdi. Ayaz’ın getirilmediğini gördüğümde korkmuştum. Ayaz 1 kilo 500 gram doğmuştu ve 20 gün kuvözde kaldı. Şu an Ayaz’ın gelişimi Poyraz’a bakılırsa daha geride. Şu anda onun gelişmenini takip ediyoruz” dedi.
“İNSANLAR ŞAŞIRIYOR”
“İnsanlara ‘Süperfetasyon’ dediğimizde anlamıyorlar” diyen Çelik, etrafından gelen reaksiyonları şu sözlerle anlattı:
“İnsanların birden fazla bu olayın ne olduğunu bilmiyor. halbuki ki bu bilimsel bir durum. Ben dünyadaki 12. vakayım. kimi vakit açıklama yapmadan ‘İkizler’ diyorum. kimi vakit de beni anımsayıp ‘Hamileyken gebe kalmıştınız değil mi?’ diye soranlar oluyor.
Çocuklar büyüdüğünde bu süreçleri onlara anlatacağım. Süperfetasyon olduklarını onlara söyleyeceğim. Kızım Lina da kimi vakit Poyraz ve Ayaz’ın ikiz olduğunu söylüyor, kimi vakit de Poyraz’ın daha evvel doğduğunu söyleyip Poyraz için ‘Ayaz’ın ağabeyi’ diyor.”
ÇOCUKLARI İLHAM OLDU
Çocuklarına hoş anılar bırakmak istediğini söz eden Çelik, kitap yazma süreciyle ilgili de şöyleki konuştu:
“Çok fazla kitap okuyan bir beşerim. Bilhassa dünya klasiklerini okumayı epeyce seviyorum. Çocuklar çabucak hemen birkaç aylıkken yazmaya karar verdim. Onlar benim ilham kaynağım oldu. Kitaplarımı da bilim kurgu ve fantastik cinsinde yazıyorum. hem de felsefi öğeler de içeriyor.” (İHA)
Okumaya devam et...
İzmir Urla’da yaşayan Seçkin ve Sevinç Çelik çifti, 2017 yılının şubat ayında ikinci bebeklerine sahip olacaklarını öğrendi. Büyük memnunluk yaşayan Çelik Ailesi, yaklaşık bir ay daha sonra yapılan hastane denetiminde bir sürprizle karşılaştı.
Denetimde annenin farklı bir yumurtasında bir daha döllenme olduğu ve ikinci sefer hamileliğin başladığı anlaşıldı. Şaşkına dönen Çelik çifti, yaşanan duruma ‘süperfetasyon’ ismi verildiğini ve dünyadaki 12. hadise olduklarını öğrendi.
Poyraz ve Ayaz ismindeki bebeklerini 6 Ekim 2017’de dünyaya getiren Sevinç Çelik, Lina isimli birinci çocuğu ile bir arada süperfetasyon bebeklerini de büyüttü.
Yaşadıkları süreci fantastik olarak nitelendiren Çelik, geçen müddet zarfında muharrir kimliği ile de öne çıktı. Dijital bir platformda felsefi öğeler içeren bilim kurgu ve fantastik kitaplarını yayınlayan Çelik, bundan daha sonraki kitaplarını basılı olarak yayınlamayı hedefliyor.
“İKİZ ÜZERE LAKİN DEĞİL”
Yaşadıkları enteresan süreci anlatan Çelik,
“Bir aylık gebeyken yine gebe kaldığımı öğrendim. Süperfetasyon tanısı konuldu. Bu olayın dünyada yalnızca 11 kişinin başına geldiğini, bizim ise 12. hadise olduğumuzu öğrendik. O devir fazlaca şaşırdık, korktuk. 1 yaşlarında bir kızım daha vardı. İkiz gebelik üzereydi ancak aslında ikiz gebelik değildi. Ailemizde de hiç ikiz gebelik durumu yoktu. Kestirim etmediğimiz bir şeydi. ötürüsıyla hem heyecanlı birebir vakitte ürkütücü bir müddetçti.
Poyraz ve Ayaz ekim ayında 5 yaşında olacak. Ben birinci Poyraz’a gebe kalmıştım. Bir ay daha sonra da Ayaz’a gebe kaldım. Lakin ikisi de tıpkı gün doğdu. Kucağıma birinci sefer Poyraz’ı getirmişlerdi. Ayaz’ın getirilmediğini gördüğümde korkmuştum. Ayaz 1 kilo 500 gram doğmuştu ve 20 gün kuvözde kaldı. Şu an Ayaz’ın gelişimi Poyraz’a bakılırsa daha geride. Şu anda onun gelişmenini takip ediyoruz” dedi.
“İNSANLAR ŞAŞIRIYOR”
“İnsanlara ‘Süperfetasyon’ dediğimizde anlamıyorlar” diyen Çelik, etrafından gelen reaksiyonları şu sözlerle anlattı:
“İnsanların birden fazla bu olayın ne olduğunu bilmiyor. halbuki ki bu bilimsel bir durum. Ben dünyadaki 12. vakayım. kimi vakit açıklama yapmadan ‘İkizler’ diyorum. kimi vakit de beni anımsayıp ‘Hamileyken gebe kalmıştınız değil mi?’ diye soranlar oluyor.
Çocuklar büyüdüğünde bu süreçleri onlara anlatacağım. Süperfetasyon olduklarını onlara söyleyeceğim. Kızım Lina da kimi vakit Poyraz ve Ayaz’ın ikiz olduğunu söylüyor, kimi vakit de Poyraz’ın daha evvel doğduğunu söyleyip Poyraz için ‘Ayaz’ın ağabeyi’ diyor.”
ÇOCUKLARI İLHAM OLDU
Çocuklarına hoş anılar bırakmak istediğini söz eden Çelik, kitap yazma süreciyle ilgili de şöyleki konuştu:
“Çok fazla kitap okuyan bir beşerim. Bilhassa dünya klasiklerini okumayı epeyce seviyorum. Çocuklar çabucak hemen birkaç aylıkken yazmaya karar verdim. Onlar benim ilham kaynağım oldu. Kitaplarımı da bilim kurgu ve fantastik cinsinde yazıyorum. hem de felsefi öğeler de içeriyor.” (İHA)
Okumaya devam et...