Sanofi Aşılar İş Ünitesi Türkiye, İran ve Levant Genel Müdürü Karine Labaky
Öncelikle özetlemek gerekirse Sanofi’den ve daha sonrasında şirketin Aşılar İş Birimi’nden bahseder misiniz?
Yenilikçi ve global bir sıhhat şirketi olarak dünya genelinde yaklaşık 100 ülkedeki çalışanımızla, bilimin mümkün kıldığı ilerlemeyi sıhhat alanında hayata geçirerek insan ömrünü güzelleştirmeyi amaçlıyoruz. Dünya çapında milyonlarca hastanın adeta bahtını değiştiren sıhhat tahlillerini ve hayat kurtaran aşıları geliştiriyoruz.
Yakın bir süre evvel şirketimizin yenilenen logosunu ve marka kimliğini tüm dünyaya duyurduk. Şirketimizin gayesini, tam olarak neyi başarmaya çalıştığımızı kusursuz bir biçimde anlatan marka dönüşümümüz beni hakikaten çok heyecanlandırıyor. Bu dönüşümle, tıp pratiklerini ileriye taşıma tezimizi ve insan hayatını uygunlaştırmak için bilimin mucizelerinin peşinde olduğumuzu her vakit olduğundan epey daha büyük bir güçle ortaya koyuyoruz.
Son 50 yıl içerisinde, diyabetten, kardiyovasküler hastalıklara, ender hastalıklardan, bulaşıcı hastalıklara kadar insan ömrünü güzelleştiren biroldukça keşfe imza attık. Sahip olduğumuz bu varlıklı bilimsel mirastan büyük gurur duyuyoruz. Kuruluşumuzdan bugüne kadar yapımız altında fazlaca çeşitli kültürleri, kimlikleri ve markaları barındırmaktaydık. Bugün gerçekleştirdiğimiz marka dönüşümü, temelini bu varlıklı mirastan alıyor ve çeşitlilik içeren tarihini birinci defa tek bir ortak kimlik altında bir ortaya getiriyor.
Yaşadığımız marka dönüşümü ile şirketin aşılara odaklanan iş ünitesi Sanofi Pasteur ve özellikli tedavilere odaklanan iş ünitesi Sanofi Genzyme ile öncesinden alınmış olan tüm markalar artık tek bir Sanofi ismi ve markası altında birleşti. Bu markalar uzun yıllar boyunca inovasyonun insan hayatı üstündeki etkisinin simgesi haline gelmişti. Tek bir şirket olarak yeni bir ortak hedef ve kimlik çerçevesinde düşünmek ve hareket etmek, Sanofi’yi kaynaklarını daha stratejik bir biçimde değerli yenilikleri üretmeye yönlendirerek, şirketimizi daha fazla tesir yaratan bir pozisyona getiriyor.
Sanofi olarak, insan sıhhatini daha uyguna taşımak ve tıp alanında dönüşüm yaratmak için var olanla asla yetinmeyip, bilimsel seyahatimize tutkuyla devam edeceğiz.
“Dünyada yalnızca insan aşılarına odaklanmış en büyük şirket konumumdayız”
Sanofi Aşılar İş Ünitesi ise, dünyada yalnızca insan aşılarına odaklanmış en büyük şirket pozisyonumda. Bizler burada hiç kimsenin aşıyla korunabilir hastalıklardan ziyan görmediği bir dünya vizyonuyla çalışıyoruz. Çalışmalarımızın motivasyon kaynağı inançlı ve tesirli aşılar üreterek insanları bulaşıcı hastalıklardan korumak. Bu adanmışlığın kararı olarak her yıl dünyanın dört bir yanındaki insanlara bir milyar dozdan fazla aşı sağlıyoruz. birebir vakitte, sağlıklı bir gelecek için mevcut aşılarımızı güzelleştirirken, aşılamanın yararını yeni oluşan bulaşıcı hastalıkları da kapsayacak biçimde genişletmeye çalışıyoruz. Sanofi Aşılar İş Ünitesi’nin dünya genelindeki aşı portföyü, çocuk felci, kolera, dang humması, boğmaca, Japon ensefaliti, difteri, sarı humma, tifo, mevsimsel grip, hemophilus influenza tip b, hepatit A ve B, meningokok enfeksiyonları, tetanoz ve kuduz üzere çeşitli bulaşıcı hastalıklara karşı müdafaa sağlıyor.
Türkiye’de faaliyete başladığımız günden bu yana, toplumu ve sıhhat işçisini bilgilendirmeye çalışan ve tıbbi etikten ödün vermeyen bir ideolojinin savunucusu olduk. Geride bıraktığımız yıllar boyunca, odağımız her vakit sağlıklı bir gelecek için insanların gereksinimlerine karşılık verecek çalışmaları sürdürmek oldu. Aşı ile önlenebilir hastalıklara karşı her vakit uğraş ettik ve etmeye de devam edeceğiz. birebir vakitte Sanofi’nin Türkiye’de aşı üretimine yatırım yapan ve bu alandaki birinci teknoloji transferini üstüne alan şirket olduğunu da belirterek bundan gurur duyduğumuzu eklemek isterim.
“Türkiye’de üretmenin, Türk iktisadına katkıda bulunmanın ve istihdam yaratmanın gururunu yaşıyoruz”
Aşı alanında Türkiye’de yapılmış bu birinci teknoloji transferi hakkında neler söylemek istersiniz? Birgi Mefar ile yaptığınız bu iş birliği ülkemize neler kazandırdı?
Sanofi, Türkiye’de aşı üretimine yatırım yapan birinci şirket ve Türkiye de bu çeşit teknoloji transferine sahip birinci Sanofi ülkesi. Birgi Mefar iş birliğiyle, Sanofi’nin ulusal aşı takviminde yer alan aşıları Türkiye’de üretmek üzere gerçekleştirdiği bu teknoloji transferi yardımıyla bugüne kadar toplam 68 milyon doz aşı üretildi ve 27 milyon çocuk Türkiye’de üretilen bu aşılarla hastalıklara karşı korundu. Bu bununla birlikte aşı alanında Türkiye’nin birinci biyoteknoloji üretimi olma özelliğini de taşıyor. Ayrıyeten belirtmek isterim ki; muvaffakiyetle süren bu iş birliğimiz, Ar-Ge’den istihdama, üretimden teknoloji transferine birfazlaca alanda ülkemize katkı sağlıyor. özetlemek gerekirse Sanofi olarak Türkiye’de üretmenin, Türk iktisadına katkıda bulunmanın ve istihdam yaratmanın gururunu yaşıyoruz.
Sanofi Aşılar İş Ünitesi Türkiye, İran ve Levant Medikal Yöneticisi Dr. Özde Tırna
“Aşıyı yalnızca ferdî değil toplumsal bir sorumluluk olarak görmek gerekir”
Aşı niye kıymetli? Ne işe fayda? Aşı Haftası’nın ehemmiyetine dair neler söylersiniz?
Pak su haricinde, hiç bir uygulama, ölümlerin azaltılmasında aşılar kadar büyük bir tesire sahip değil. Aşılar yalnızca hastalıkları önlemekle kalmıyor, hastalıkların yol açtığı komplikasyonları, hastaneye yatışları, hastalıklara bağlı meydana gelen sekelleri ve buna bağlı olarak gelişen enfeksiyonları da engelliyor.
Aşı yalnızca aşılanan bireyi korumaz. Toplum ortasında bulaşın engellenmesine, toplumda enfeksiyon hastalıklarının yayılmasının engellenmesine de fayda. Bu niçinle aşıyı yalnızca ferdî değil toplumsal bir sorumluluk olarak görmek gerekir. Toplumda yüksek aşılanma oranlarının yakalanması ile aşılanmayan bireyler de enfeksiyonlara karşı korunur.
Bugün dünyada aşılar yardımıyla her yıl varsayımı 2-3 milyon mevt önleniyor. tıpkı vakitte aşılanma oranları artarsa 1,5 milyon insanın daha hayatı kurtulabilir. Aşının toplum sıhhatini muhafazada ne kadar kritik bir ehemmiyete sahip olduğunu yaşadığımız COVID-19 pandemisi vesilesiyle bir sefer daha hatırladık. Her yıl Nisan ayının son haftası kutlanan Aşı Haftasının maksadı, her yaştan insanı aşı ile önlenebilir hastalıklara karşı korumak için aşı kullanmasını teşvik etmeyi amaçlıyor. Aşılama her yıl milyonlarca insanın ömrünü kurtaran en başarılı, tesirli ve düşük maliyetli sıhhat müdahalelerinden birisi.
ötürüsıyla, halk sıhhati açısından en kıymetli konulardan biri olan aşının kabulünün geliştirilmesi, halk sıhhatinin korunması ve muhtemel salgınların önlenmesi için büyük kıymet taşıyor. Bu doğrultuda aşı farkındalığını daha da artırmak ismine toplumun tüm kısımlarını etkileyen sıhhat okur-yazarlığının desteklenmesi ve kamuoyunun bilimsel gerçekler hakkında en gerçek biçimde bilgilendirilmesinin gerekli olduğunu düşünüyor ve Sanofi olarak bu mevzuda da değerli çalışmalar yürütmeye devam ediyoruz.
Türkiye’deki aşılanma oranlarına dair neler söylersiniz?
Aşılama yoluyla bağışıklık sağlanması en başarılı halk sıhhati müdahalelerinden biri ve yüksek aşılama oranlarının sağlanması bu muvaffakiyet için kilit kıymete sahip. Birinci seride elde edilen yetersiz aşılama oranları, çocukluk devri hastalıklarının bir daha ortaya çıkma riskini de birlikteinde getiriyor. Nüfusun yüksek bir oranı aşılandığında, hastalığın bulaşabileceği epeyce fazla kişi olmayacağından bulaşıcı hastalıkların yayılması da zorlaşıyor.
Türkiye’de birincil aşılama oranı yüzde 97’nin üzerinde ve bu oranla biroldukca ülkenin ilerisinde olmak bizim için büyük bir gurur kaynağı. Aşılama oranlarında meydana gelebilecek bir azalma hastalık salgınlarına yol açabileceğinden toplumun aşılara olan itimadının korunması kritik değere sahip. Bugün prestijiyle geldiğimiz noktada, Türkiye’nin aşılama takvimi tarafından başka OECD ülkelerine kıyasla ne kadar gelişmiş olduğunu görmek memnuniyet verici. Ülkemizde muvaffakiyetle uygulanan ulusal aşı programı yardımıyla bir fazlaca hastalığın bugün denetim altına alındığını yahut büsbütün ortadan kalktığını görüyoruz. Sanofi Aşılar ünitesi olarak bu muvaffakiyet öyküsünün bir kesimi olmaktan gurur duyuyoruz.
Referanslar:
1. Andre FE et al. Bulletin of the World Health Organization: Vaccination greatly reduces disease, disability, death and inequity worldwide. https://www.who.int/bulletin/volumes/86/2/07-040089/en/ adresinden 17.01.2020 tarihinde ulaşılmıştır.
2. https://hsgm.saglik.gov.tr/tr/haberler/dunya-asi-haftasi.html#:~:text=Her yıl Nisan ayının son,düşük maliyetli sağlık müdahalelerinden birisidir.
Okumaya devam et...
Öncelikle özetlemek gerekirse Sanofi’den ve daha sonrasında şirketin Aşılar İş Birimi’nden bahseder misiniz?
Yenilikçi ve global bir sıhhat şirketi olarak dünya genelinde yaklaşık 100 ülkedeki çalışanımızla, bilimin mümkün kıldığı ilerlemeyi sıhhat alanında hayata geçirerek insan ömrünü güzelleştirmeyi amaçlıyoruz. Dünya çapında milyonlarca hastanın adeta bahtını değiştiren sıhhat tahlillerini ve hayat kurtaran aşıları geliştiriyoruz.
Yakın bir süre evvel şirketimizin yenilenen logosunu ve marka kimliğini tüm dünyaya duyurduk. Şirketimizin gayesini, tam olarak neyi başarmaya çalıştığımızı kusursuz bir biçimde anlatan marka dönüşümümüz beni hakikaten çok heyecanlandırıyor. Bu dönüşümle, tıp pratiklerini ileriye taşıma tezimizi ve insan hayatını uygunlaştırmak için bilimin mucizelerinin peşinde olduğumuzu her vakit olduğundan epey daha büyük bir güçle ortaya koyuyoruz.
Son 50 yıl içerisinde, diyabetten, kardiyovasküler hastalıklara, ender hastalıklardan, bulaşıcı hastalıklara kadar insan ömrünü güzelleştiren biroldukça keşfe imza attık. Sahip olduğumuz bu varlıklı bilimsel mirastan büyük gurur duyuyoruz. Kuruluşumuzdan bugüne kadar yapımız altında fazlaca çeşitli kültürleri, kimlikleri ve markaları barındırmaktaydık. Bugün gerçekleştirdiğimiz marka dönüşümü, temelini bu varlıklı mirastan alıyor ve çeşitlilik içeren tarihini birinci defa tek bir ortak kimlik altında bir ortaya getiriyor.
Yaşadığımız marka dönüşümü ile şirketin aşılara odaklanan iş ünitesi Sanofi Pasteur ve özellikli tedavilere odaklanan iş ünitesi Sanofi Genzyme ile öncesinden alınmış olan tüm markalar artık tek bir Sanofi ismi ve markası altında birleşti. Bu markalar uzun yıllar boyunca inovasyonun insan hayatı üstündeki etkisinin simgesi haline gelmişti. Tek bir şirket olarak yeni bir ortak hedef ve kimlik çerçevesinde düşünmek ve hareket etmek, Sanofi’yi kaynaklarını daha stratejik bir biçimde değerli yenilikleri üretmeye yönlendirerek, şirketimizi daha fazla tesir yaratan bir pozisyona getiriyor.
Sanofi olarak, insan sıhhatini daha uyguna taşımak ve tıp alanında dönüşüm yaratmak için var olanla asla yetinmeyip, bilimsel seyahatimize tutkuyla devam edeceğiz.
“Dünyada yalnızca insan aşılarına odaklanmış en büyük şirket konumumdayız”
Sanofi Aşılar İş Ünitesi ise, dünyada yalnızca insan aşılarına odaklanmış en büyük şirket pozisyonumda. Bizler burada hiç kimsenin aşıyla korunabilir hastalıklardan ziyan görmediği bir dünya vizyonuyla çalışıyoruz. Çalışmalarımızın motivasyon kaynağı inançlı ve tesirli aşılar üreterek insanları bulaşıcı hastalıklardan korumak. Bu adanmışlığın kararı olarak her yıl dünyanın dört bir yanındaki insanlara bir milyar dozdan fazla aşı sağlıyoruz. birebir vakitte, sağlıklı bir gelecek için mevcut aşılarımızı güzelleştirirken, aşılamanın yararını yeni oluşan bulaşıcı hastalıkları da kapsayacak biçimde genişletmeye çalışıyoruz. Sanofi Aşılar İş Ünitesi’nin dünya genelindeki aşı portföyü, çocuk felci, kolera, dang humması, boğmaca, Japon ensefaliti, difteri, sarı humma, tifo, mevsimsel grip, hemophilus influenza tip b, hepatit A ve B, meningokok enfeksiyonları, tetanoz ve kuduz üzere çeşitli bulaşıcı hastalıklara karşı müdafaa sağlıyor.
Türkiye’de faaliyete başladığımız günden bu yana, toplumu ve sıhhat işçisini bilgilendirmeye çalışan ve tıbbi etikten ödün vermeyen bir ideolojinin savunucusu olduk. Geride bıraktığımız yıllar boyunca, odağımız her vakit sağlıklı bir gelecek için insanların gereksinimlerine karşılık verecek çalışmaları sürdürmek oldu. Aşı ile önlenebilir hastalıklara karşı her vakit uğraş ettik ve etmeye de devam edeceğiz. birebir vakitte Sanofi’nin Türkiye’de aşı üretimine yatırım yapan ve bu alandaki birinci teknoloji transferini üstüne alan şirket olduğunu da belirterek bundan gurur duyduğumuzu eklemek isterim.
“Türkiye’de üretmenin, Türk iktisadına katkıda bulunmanın ve istihdam yaratmanın gururunu yaşıyoruz”
Aşı alanında Türkiye’de yapılmış bu birinci teknoloji transferi hakkında neler söylemek istersiniz? Birgi Mefar ile yaptığınız bu iş birliği ülkemize neler kazandırdı?
Sanofi, Türkiye’de aşı üretimine yatırım yapan birinci şirket ve Türkiye de bu çeşit teknoloji transferine sahip birinci Sanofi ülkesi. Birgi Mefar iş birliğiyle, Sanofi’nin ulusal aşı takviminde yer alan aşıları Türkiye’de üretmek üzere gerçekleştirdiği bu teknoloji transferi yardımıyla bugüne kadar toplam 68 milyon doz aşı üretildi ve 27 milyon çocuk Türkiye’de üretilen bu aşılarla hastalıklara karşı korundu. Bu bununla birlikte aşı alanında Türkiye’nin birinci biyoteknoloji üretimi olma özelliğini de taşıyor. Ayrıyeten belirtmek isterim ki; muvaffakiyetle süren bu iş birliğimiz, Ar-Ge’den istihdama, üretimden teknoloji transferine birfazlaca alanda ülkemize katkı sağlıyor. özetlemek gerekirse Sanofi olarak Türkiye’de üretmenin, Türk iktisadına katkıda bulunmanın ve istihdam yaratmanın gururunu yaşıyoruz.
Sanofi Aşılar İş Ünitesi Türkiye, İran ve Levant Medikal Yöneticisi Dr. Özde Tırna
“Aşıyı yalnızca ferdî değil toplumsal bir sorumluluk olarak görmek gerekir”
Aşı niye kıymetli? Ne işe fayda? Aşı Haftası’nın ehemmiyetine dair neler söylersiniz?
Pak su haricinde, hiç bir uygulama, ölümlerin azaltılmasında aşılar kadar büyük bir tesire sahip değil. Aşılar yalnızca hastalıkları önlemekle kalmıyor, hastalıkların yol açtığı komplikasyonları, hastaneye yatışları, hastalıklara bağlı meydana gelen sekelleri ve buna bağlı olarak gelişen enfeksiyonları da engelliyor.
Aşı yalnızca aşılanan bireyi korumaz. Toplum ortasında bulaşın engellenmesine, toplumda enfeksiyon hastalıklarının yayılmasının engellenmesine de fayda. Bu niçinle aşıyı yalnızca ferdî değil toplumsal bir sorumluluk olarak görmek gerekir. Toplumda yüksek aşılanma oranlarının yakalanması ile aşılanmayan bireyler de enfeksiyonlara karşı korunur.
Bugün dünyada aşılar yardımıyla her yıl varsayımı 2-3 milyon mevt önleniyor. tıpkı vakitte aşılanma oranları artarsa 1,5 milyon insanın daha hayatı kurtulabilir. Aşının toplum sıhhatini muhafazada ne kadar kritik bir ehemmiyete sahip olduğunu yaşadığımız COVID-19 pandemisi vesilesiyle bir sefer daha hatırladık. Her yıl Nisan ayının son haftası kutlanan Aşı Haftasının maksadı, her yaştan insanı aşı ile önlenebilir hastalıklara karşı korumak için aşı kullanmasını teşvik etmeyi amaçlıyor. Aşılama her yıl milyonlarca insanın ömrünü kurtaran en başarılı, tesirli ve düşük maliyetli sıhhat müdahalelerinden birisi.
ötürüsıyla, halk sıhhati açısından en kıymetli konulardan biri olan aşının kabulünün geliştirilmesi, halk sıhhatinin korunması ve muhtemel salgınların önlenmesi için büyük kıymet taşıyor. Bu doğrultuda aşı farkındalığını daha da artırmak ismine toplumun tüm kısımlarını etkileyen sıhhat okur-yazarlığının desteklenmesi ve kamuoyunun bilimsel gerçekler hakkında en gerçek biçimde bilgilendirilmesinin gerekli olduğunu düşünüyor ve Sanofi olarak bu mevzuda da değerli çalışmalar yürütmeye devam ediyoruz.
Türkiye’deki aşılanma oranlarına dair neler söylersiniz?
Aşılama yoluyla bağışıklık sağlanması en başarılı halk sıhhati müdahalelerinden biri ve yüksek aşılama oranlarının sağlanması bu muvaffakiyet için kilit kıymete sahip. Birinci seride elde edilen yetersiz aşılama oranları, çocukluk devri hastalıklarının bir daha ortaya çıkma riskini de birlikteinde getiriyor. Nüfusun yüksek bir oranı aşılandığında, hastalığın bulaşabileceği epeyce fazla kişi olmayacağından bulaşıcı hastalıkların yayılması da zorlaşıyor.
Türkiye’de birincil aşılama oranı yüzde 97’nin üzerinde ve bu oranla biroldukca ülkenin ilerisinde olmak bizim için büyük bir gurur kaynağı. Aşılama oranlarında meydana gelebilecek bir azalma hastalık salgınlarına yol açabileceğinden toplumun aşılara olan itimadının korunması kritik değere sahip. Bugün prestijiyle geldiğimiz noktada, Türkiye’nin aşılama takvimi tarafından başka OECD ülkelerine kıyasla ne kadar gelişmiş olduğunu görmek memnuniyet verici. Ülkemizde muvaffakiyetle uygulanan ulusal aşı programı yardımıyla bir fazlaca hastalığın bugün denetim altına alındığını yahut büsbütün ortadan kalktığını görüyoruz. Sanofi Aşılar ünitesi olarak bu muvaffakiyet öyküsünün bir kesimi olmaktan gurur duyuyoruz.
Referanslar:
1. Andre FE et al. Bulletin of the World Health Organization: Vaccination greatly reduces disease, disability, death and inequity worldwide. https://www.who.int/bulletin/volumes/86/2/07-040089/en/ adresinden 17.01.2020 tarihinde ulaşılmıştır.
2. https://hsgm.saglik.gov.tr/tr/haberler/dunya-asi-haftasi.html#:~:text=Her yıl Nisan ayının son,düşük maliyetli sağlık müdahalelerinden birisidir.
Okumaya devam et...