İstanbul’da eczacılar, maske satışlarının pandeminin birinci günlerine kıyasla yarı yarıya düştüğüne dikkat çekerken, Göğüs Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Muhammed Emin Akkoyunlu, ‘maskeyi kimse çıkarmasın’ ikazında bulundu. İstanbul sokaklarında vatandaşlar ise, maske zaruriliği konusunda ikiye ayrılmış durumda.
Biroldukça ülkede maske zorunluluğunun kalkmasının akabinde Sıhhat Bakanı Fahrettin Koca, önümüzdeki haftayı işaret etti. “Maskelerin ne vakit çıkacağı konusu da dahil olmak üzere bundan daha sonra neler yapılacağını net bir biçimde tabir edeceğiz” diyen Koca’nın açıklamalarının akabinde akıllara ‘maske kalkacak mı’ sorusu geldi.
MASKE SATIŞLARI YARI YARIYA DÜŞTÜ
Corona virüsünün birinci vakit içinderına kıyasla maske satışlarının neredeyse yarı yarıya düştüğünü söyleyen eczacı Kübra Yılmaz, Birinci vakit içinder maskeye epeyce talep vardı, maske bulamıyorduk. Satacak stok yapamıyorduk lakin artık neredeyse yarı yarıya düştü. Birinci vakit içinder 50 kutu satıyorsak şu an 15-20 kutu anca satıyoruz. Bunda aşının tesiri de var, aşıyla birlikte beşerler biraz daha rahatladı. Bu yüzden birden fazla kişi de sokakta maskesiz geziyor, bu da maske satışlarını düşürdü” dedi.
İnsanların corona virüsüne alıştığını düşündüğünü belirten eczacı Polat Peker de, Maske satışlarımız eskiye nazaran pek düşük. Bir orta epeyce süratliydi ancak artık o kadar değil. Neredeyse yarı yarıya bir düşüş var. İnsanların corona virüsüne alıştığını ve eskiye bakılırsa daha az korkutucu olduğunu düşünüyorum. İnsanların ağır olabileceği kapalı alanlarda maske kullanmasının devam etmesinde yarar var” sözlerini kullandı.
“DİĞER SALGINLARDAN KORUNMAK İÇİN DE MASKE KULLANILMALI”
Maskenin ağız ve teneffüs yollarını koruduğunu belirten Göğüs Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Muhammed Emin Akkoyunlu, “Mecburiyet ortadan kalksa bile influenza ve gribal salgınların olduğu ilkbahar, sonbahar ve kış periyotlarında sıhhati korumak için artık maskeyi kullanmamız gerekiyor. Tahminen mecburiyet yahut mecburilik olmayabilir ancak ferdi sıhhati korumak ismine katiyetle bu elzem” tabirlerini kullandı.
“AÇIK ALANLARDA ARALIĞIN KORUNMASI MASKEDEN DAHA ÖNEMLİ”
Influenza, gribal enfeksiyon yahut zatürrenin bulaşında en riskli ortamların kapalı ve havalandırmanın az olduğu alanlar olduğunu belirten Prof. Dr. Akkoyunlu,
“Açık alanlarda hava akımının fazla olması niçiniyle ara sağlandığı vakit maskenin ekstra koruyuculuğu fazlaca fazla değil, buna epey gerek kalmıyor. Bu niçinlerde kapalı alanlarda maske kullanılmasını öneriyoruz. Açık alanlarda ise aranın korunması maskeden daha kıymet arz ediyor” dedi.
“AŞI VE MASKE DEĞERLİ BİR BARİYER”
Omicron salgınının da, tüm teneffüs yolu enfeksiyonları üzere maske ile engellendiğini lisana getiren Prof. Dr. Akkoyunlu, “Maskeyi erken devirde çıkartırsak, omicron salgınının alevine bir odun atmış oluruz. Bu niçinle toplumsal yaşantının ağır biçimde olduğu ortamlarda katiyetle maskenin takılmasını öneriyoruz. Maskeyi kimse çıkarmasın. Bilhassa aşısızların epey daha ağır bir biçimde korunmaya muhtaçlığı var. Aşı ve maske epey kıymetli bir bariyer. Bu ikisini birbiriyle yarıştırmak mümkün değil, ikisini birlikte kullanmak çift zırh kullanmak üzere oluyor. Bu açıdan hem aşıyı birebir vakitte maskeyi bilhassa salgın periyodunda şiddetle öneriyoruz” formunda konuştu.
“MASKE KALDIRILSA BİLE TAKMAYA DEVAM EDERİM”
İstanbul sokaklarında da maske tereddüdü yaşanıyor. Böbrek yetmezliği yaşadığını tabir eden Gülhadiye Gür, Bence maske 1 sene daha kalkmasın. Benim üzere kronik hastalar var ve kimse dikkat etmiyor. Şu an yalnızca kurallar otobüslerde falan geçiyor. Bizim insanımız ben gencim, aşılıyım diye maske takmıyor” dedi. Almanya’da yaşayan ve Türkiye’ye aile ziyareti için gelen Canan Akın, Türkiye’de hala kumaş maske takanlar bile var. Hastalık başını almış gidiyor. Yalnızca bu değil, grip hastalıkları da birebir biçimde devam ediyor. Bu durumda biraz hassas olmalıyız. Ben çift maske takıyorum zira burada FF2 maskelerini bulamıyorum. Maske mecburiliği kalksa bile ben maske takmaya devam ederim. Sıhhatim için, etrafımdaki beşerler, çocuklarım için maske takmaya devam ederim” dedi.
Aysel Mert ise, “Maske, hastalıktan dolayı kalkmasın. Ben hala korkuyorum. Maske kaldırılsa bile ben takmaya devam ederim diye konuştu. ”
“MASKE KALKSIN; NEFES ALIRKEN ZORLANIYORUM”
Maske takma zorunluluğunun kalkabileceğini belirten bir vatandaş da, “Maske kalksa uygun olur zira ben nefes alırken zorlanıyorum. Takmak istemiyorum fakat bir yerden de bir şey olur mu diye de korkuyorum” sözlerini kullandı.
Maske zorunluluğunun kalkmasını isteyen Ceylan Yılmaz, Verdiğimiz karbondioksiti tekrar alıyoruz. Resmen zehirleniyoruz. Ben maskemi daima çıkardım. Yasak ancak dayanamıyorum. en çok taktığım ağzıma kadardı, burnumu kapatınca da boğuluyordum. Hiç de hasta olmadım” diye konuştu.
Maske mecburiliği kalksın diyen Mehmet Azak da, “Kahvehanelerde, pastanelerde maske takılmıyor. Tek takıldığı yer sokaklar. Ben kurallara uydum, maskemi taktım lakin şu an için gerektiğini düşünmüyorum. Coronanın bittiğini düşünmüyorum lakin bir gevşeklik de oldu” dedi. (DHA)
Okumaya devam et...
Biroldukça ülkede maske zorunluluğunun kalkmasının akabinde Sıhhat Bakanı Fahrettin Koca, önümüzdeki haftayı işaret etti. “Maskelerin ne vakit çıkacağı konusu da dahil olmak üzere bundan daha sonra neler yapılacağını net bir biçimde tabir edeceğiz” diyen Koca’nın açıklamalarının akabinde akıllara ‘maske kalkacak mı’ sorusu geldi.
MASKE SATIŞLARI YARI YARIYA DÜŞTÜ
Corona virüsünün birinci vakit içinderına kıyasla maske satışlarının neredeyse yarı yarıya düştüğünü söyleyen eczacı Kübra Yılmaz, Birinci vakit içinder maskeye epeyce talep vardı, maske bulamıyorduk. Satacak stok yapamıyorduk lakin artık neredeyse yarı yarıya düştü. Birinci vakit içinder 50 kutu satıyorsak şu an 15-20 kutu anca satıyoruz. Bunda aşının tesiri de var, aşıyla birlikte beşerler biraz daha rahatladı. Bu yüzden birden fazla kişi de sokakta maskesiz geziyor, bu da maske satışlarını düşürdü” dedi.
İnsanların corona virüsüne alıştığını düşündüğünü belirten eczacı Polat Peker de, Maske satışlarımız eskiye nazaran pek düşük. Bir orta epeyce süratliydi ancak artık o kadar değil. Neredeyse yarı yarıya bir düşüş var. İnsanların corona virüsüne alıştığını ve eskiye bakılırsa daha az korkutucu olduğunu düşünüyorum. İnsanların ağır olabileceği kapalı alanlarda maske kullanmasının devam etmesinde yarar var” sözlerini kullandı.
“DİĞER SALGINLARDAN KORUNMAK İÇİN DE MASKE KULLANILMALI”
Maskenin ağız ve teneffüs yollarını koruduğunu belirten Göğüs Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Muhammed Emin Akkoyunlu, “Mecburiyet ortadan kalksa bile influenza ve gribal salgınların olduğu ilkbahar, sonbahar ve kış periyotlarında sıhhati korumak için artık maskeyi kullanmamız gerekiyor. Tahminen mecburiyet yahut mecburilik olmayabilir ancak ferdi sıhhati korumak ismine katiyetle bu elzem” tabirlerini kullandı.
“AÇIK ALANLARDA ARALIĞIN KORUNMASI MASKEDEN DAHA ÖNEMLİ”
Influenza, gribal enfeksiyon yahut zatürrenin bulaşında en riskli ortamların kapalı ve havalandırmanın az olduğu alanlar olduğunu belirten Prof. Dr. Akkoyunlu,
“Açık alanlarda hava akımının fazla olması niçiniyle ara sağlandığı vakit maskenin ekstra koruyuculuğu fazlaca fazla değil, buna epey gerek kalmıyor. Bu niçinlerde kapalı alanlarda maske kullanılmasını öneriyoruz. Açık alanlarda ise aranın korunması maskeden daha kıymet arz ediyor” dedi.
“AŞI VE MASKE DEĞERLİ BİR BARİYER”
Omicron salgınının da, tüm teneffüs yolu enfeksiyonları üzere maske ile engellendiğini lisana getiren Prof. Dr. Akkoyunlu, “Maskeyi erken devirde çıkartırsak, omicron salgınının alevine bir odun atmış oluruz. Bu niçinle toplumsal yaşantının ağır biçimde olduğu ortamlarda katiyetle maskenin takılmasını öneriyoruz. Maskeyi kimse çıkarmasın. Bilhassa aşısızların epey daha ağır bir biçimde korunmaya muhtaçlığı var. Aşı ve maske epey kıymetli bir bariyer. Bu ikisini birbiriyle yarıştırmak mümkün değil, ikisini birlikte kullanmak çift zırh kullanmak üzere oluyor. Bu açıdan hem aşıyı birebir vakitte maskeyi bilhassa salgın periyodunda şiddetle öneriyoruz” formunda konuştu.
“MASKE KALDIRILSA BİLE TAKMAYA DEVAM EDERİM”
İstanbul sokaklarında da maske tereddüdü yaşanıyor. Böbrek yetmezliği yaşadığını tabir eden Gülhadiye Gür, Bence maske 1 sene daha kalkmasın. Benim üzere kronik hastalar var ve kimse dikkat etmiyor. Şu an yalnızca kurallar otobüslerde falan geçiyor. Bizim insanımız ben gencim, aşılıyım diye maske takmıyor” dedi. Almanya’da yaşayan ve Türkiye’ye aile ziyareti için gelen Canan Akın, Türkiye’de hala kumaş maske takanlar bile var. Hastalık başını almış gidiyor. Yalnızca bu değil, grip hastalıkları da birebir biçimde devam ediyor. Bu durumda biraz hassas olmalıyız. Ben çift maske takıyorum zira burada FF2 maskelerini bulamıyorum. Maske mecburiliği kalksa bile ben maske takmaya devam ederim. Sıhhatim için, etrafımdaki beşerler, çocuklarım için maske takmaya devam ederim” dedi.
Aysel Mert ise, “Maske, hastalıktan dolayı kalkmasın. Ben hala korkuyorum. Maske kaldırılsa bile ben takmaya devam ederim diye konuştu. ”
“MASKE KALKSIN; NEFES ALIRKEN ZORLANIYORUM”
Maske takma zorunluluğunun kalkabileceğini belirten bir vatandaş da, “Maske kalksa uygun olur zira ben nefes alırken zorlanıyorum. Takmak istemiyorum fakat bir yerden de bir şey olur mu diye de korkuyorum” sözlerini kullandı.
Maske zorunluluğunun kalkmasını isteyen Ceylan Yılmaz, Verdiğimiz karbondioksiti tekrar alıyoruz. Resmen zehirleniyoruz. Ben maskemi daima çıkardım. Yasak ancak dayanamıyorum. en çok taktığım ağzıma kadardı, burnumu kapatınca da boğuluyordum. Hiç de hasta olmadım” diye konuştu.
Maske mecburiliği kalksın diyen Mehmet Azak da, “Kahvehanelerde, pastanelerde maske takılmıyor. Tek takıldığı yer sokaklar. Ben kurallara uydum, maskemi taktım lakin şu an için gerektiğini düşünmüyorum. Coronanın bittiğini düşünmüyorum lakin bir gevşeklik de oldu” dedi. (DHA)
Okumaya devam et...