Günlük protein ihtiyacının yüzde 60’ının bitkisel, yüzde 40’ının hayvansal kaynaklardan sağlanması gerektiğini belirten Erk; ‘Çünkü bir epey araştırmaya bakılırsa hayvansal mamüllerin tüketimi arttıkça; kalp damar hastalıkları ve kanser riski de artmaktadır’ dedi…
Günümüzde yaygın görülen kronik hastalıkların pek birçoklarının beslenmeyle direkt alakalı olduğu artık bilinen bir gerçek. Başta kalp-damar ve kanser olmak üzere biroldukça hastalığın yanlış beslenme alışkanlıkları niçiniyle tetiklendiğine dikkat çeken İç Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Osman Erk, bu yanlışlardan birinin de hayvansal yüklü beslenme olduğunu belirtti ve şu ayrıntıları verdi…
Prof. Dr. Osman Erk
3 KIYMETLİ TESİR
Bitkisel yüklü beslenmenin (tabii mevsiminde ve organik olanların tüketilmesi fazlaca önemli) sıhhate faydaları şöyleki sıralanabilir…
1-Kalbi korur
Çin projesi; zerzevat, meyve, kurubaklagiller ve tahıllardan güçlü bitkisel diyet tüketip, toplam günlük kalorilerinin yüzde 10’undan azını hayvansal besinlerden alan topluluklarda, kalp damar hastalıklarının son derece ender görüldüğünü kanıtlamıştır. Çin’de kırsal bölgede yaşayan ve kolesterol düzeyi ortalama 125 gr/dl olan insanlarda, kalp damar hastalıkları sıklığı kolesterol ortalaması 215 mg/dl olanlara göre fazlaca epeyce düşük bulunmuştur.
2-Kemikleri güçlendirir
Bitkisel besinler bazik, hayvansal besinler asidik karakterdedir. Asidik karakterli hayvansal besinlerden güçlü bir diyet böbrek ve karaciğer üzere organları yorduğu ve bozduğu üzere, kemiklerden bol bol kalsiyum ve fosfor çekerek, idrarla da bu minerallerin atılımını arttırarak osteoporoza (kemik erimesi) yer hazırlar. Osteoporoz ve bu hastalığa bağlı kemik kırıkları bilhassa yaşlı popülasyonda kalıcı sakatlıkların ve ölümlerin önde gelen sebeplerinden biridir. Bitkisel besinler, hem beden kemik sıhhatini uyaran minerallerin bol bol alımına ve bazik tesirleriyle de bu minerallerin atılımına mahzur olarak osteoporoz riskini azaltır.
3- Bağırsaklardaki probiyotikleri artırır
Araştırmalarla bitkisel eserlerden güçlü bir beslenmenin bağırsaklarda bulunan mikrobik florayı etkileyerek dost bakterilerin sayısını artırdığı, probiyotik ve prebiyotik tesir yaptığı ortaya konulmuştur. Probiyotik tesir ile bağırsaklardaki mikrobik flora değişir, sıhhate yararlı bakteriler hakim duruma geçer. Prebiyotikler ise mide ve ince bağırsaklarda hiç bir değişime uğramadan kalın bağırsağa geçip yararlı bakteriler için besin teşkil eden kompleks karbonhidratlardır. yararlı bakteriler prebiyotiklerle beslenerek çoğalır ve ziyanlı bakterilerin bağırsak duvarına yapışmasını önlerler. Bağırsaktaki bakteriler ayrıyeten biroldukca vitamin, enzim, antioksidan, anti-kanser özelliğe sahip bileşikleri sentezler. Bu bakterilerin bağırsak kanseri, kalp hastalıkları ve obezite üzere birfazlaca hastalığa karşı esirgeyici olabildikleri bilinmektedir. Bilhassa et yüklü bir beslenme tipi ise bağırsak florasını olumsuz tesirler, sıhhatsiz bakterilerin hakim duruma geçmesine yol açar ve bağırsak kanseri riskini artırabilir.
Çin projesinin çarpıcı sonuçları
Hayvansal besinlerin fazla tüketildiği bir diyet programının kişinin sıhhatine rastgele bir yararının olmadığı, hayvansal yüklü bir beslenmenin başta kalp damar hastalıkları ve kanser olmak üzere biroldukca hastalığa niye olduğu yüzlerce çalışmayla teyit edilmiştir. Çin projesi olarak isimlendirilen ve beslenme ile hastalıklar içinde bağlantıyı araştıran en kapsamlı çalışmada bu gerçeklik bir defa daha teyit edilmiştir. Çalışmada yalnızca hayvansal yağ değil hayvansal protein tüketimindeki artışın da kalp-damar ve kanser üzere hastalıklarla bağlantısı kanıtlanmıştır. Hayvansal eserler bilindiği üzere kâfi antioksidan, lif, fitobesinler, vitamin ve mineral içermemekte; bol bol kalori, doymuş yağ, kolesterol ve araşidonik asit barındırmaktadır.
En sağlıklı diyet vejetaryen diyettir
Vejetaryen diyetler, düşük oranda doymuş yağ, kolesterol ve hayvansal protein yanı sıra; yüksek oranda karbonhidrat, lif, magnezyum, potasyum, folik asit, C ve E vitamini üzere antioksidanlar ile birfazlaca öteki fitokimyasalları içerirler. Vejetaryenlerin beden kitle indeksi, kalp damar hastalıkları niçiniyle mevt oranları Vejetaryen olmayanlara göre daha düşüktür. Vejetaryenlerin kolesterol seviyeleri, kan basınçları, yüksek tansiyon, tip 2 diyabet, prostat ve kalın bağırsak kanser oranları da düşüktür.
Okumaya devam et...
Günümüzde yaygın görülen kronik hastalıkların pek birçoklarının beslenmeyle direkt alakalı olduğu artık bilinen bir gerçek. Başta kalp-damar ve kanser olmak üzere biroldukça hastalığın yanlış beslenme alışkanlıkları niçiniyle tetiklendiğine dikkat çeken İç Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Osman Erk, bu yanlışlardan birinin de hayvansal yüklü beslenme olduğunu belirtti ve şu ayrıntıları verdi…
Prof. Dr. Osman Erk
3 KIYMETLİ TESİR
Bitkisel yüklü beslenmenin (tabii mevsiminde ve organik olanların tüketilmesi fazlaca önemli) sıhhate faydaları şöyleki sıralanabilir…
1-Kalbi korur
Çin projesi; zerzevat, meyve, kurubaklagiller ve tahıllardan güçlü bitkisel diyet tüketip, toplam günlük kalorilerinin yüzde 10’undan azını hayvansal besinlerden alan topluluklarda, kalp damar hastalıklarının son derece ender görüldüğünü kanıtlamıştır. Çin’de kırsal bölgede yaşayan ve kolesterol düzeyi ortalama 125 gr/dl olan insanlarda, kalp damar hastalıkları sıklığı kolesterol ortalaması 215 mg/dl olanlara göre fazlaca epeyce düşük bulunmuştur.
2-Kemikleri güçlendirir
Bitkisel besinler bazik, hayvansal besinler asidik karakterdedir. Asidik karakterli hayvansal besinlerden güçlü bir diyet böbrek ve karaciğer üzere organları yorduğu ve bozduğu üzere, kemiklerden bol bol kalsiyum ve fosfor çekerek, idrarla da bu minerallerin atılımını arttırarak osteoporoza (kemik erimesi) yer hazırlar. Osteoporoz ve bu hastalığa bağlı kemik kırıkları bilhassa yaşlı popülasyonda kalıcı sakatlıkların ve ölümlerin önde gelen sebeplerinden biridir. Bitkisel besinler, hem beden kemik sıhhatini uyaran minerallerin bol bol alımına ve bazik tesirleriyle de bu minerallerin atılımına mahzur olarak osteoporoz riskini azaltır.
3- Bağırsaklardaki probiyotikleri artırır
Araştırmalarla bitkisel eserlerden güçlü bir beslenmenin bağırsaklarda bulunan mikrobik florayı etkileyerek dost bakterilerin sayısını artırdığı, probiyotik ve prebiyotik tesir yaptığı ortaya konulmuştur. Probiyotik tesir ile bağırsaklardaki mikrobik flora değişir, sıhhate yararlı bakteriler hakim duruma geçer. Prebiyotikler ise mide ve ince bağırsaklarda hiç bir değişime uğramadan kalın bağırsağa geçip yararlı bakteriler için besin teşkil eden kompleks karbonhidratlardır. yararlı bakteriler prebiyotiklerle beslenerek çoğalır ve ziyanlı bakterilerin bağırsak duvarına yapışmasını önlerler. Bağırsaktaki bakteriler ayrıyeten biroldukca vitamin, enzim, antioksidan, anti-kanser özelliğe sahip bileşikleri sentezler. Bu bakterilerin bağırsak kanseri, kalp hastalıkları ve obezite üzere birfazlaca hastalığa karşı esirgeyici olabildikleri bilinmektedir. Bilhassa et yüklü bir beslenme tipi ise bağırsak florasını olumsuz tesirler, sıhhatsiz bakterilerin hakim duruma geçmesine yol açar ve bağırsak kanseri riskini artırabilir.
Çin projesinin çarpıcı sonuçları
Hayvansal besinlerin fazla tüketildiği bir diyet programının kişinin sıhhatine rastgele bir yararının olmadığı, hayvansal yüklü bir beslenmenin başta kalp damar hastalıkları ve kanser olmak üzere biroldukca hastalığa niye olduğu yüzlerce çalışmayla teyit edilmiştir. Çin projesi olarak isimlendirilen ve beslenme ile hastalıklar içinde bağlantıyı araştıran en kapsamlı çalışmada bu gerçeklik bir defa daha teyit edilmiştir. Çalışmada yalnızca hayvansal yağ değil hayvansal protein tüketimindeki artışın da kalp-damar ve kanser üzere hastalıklarla bağlantısı kanıtlanmıştır. Hayvansal eserler bilindiği üzere kâfi antioksidan, lif, fitobesinler, vitamin ve mineral içermemekte; bol bol kalori, doymuş yağ, kolesterol ve araşidonik asit barındırmaktadır.
En sağlıklı diyet vejetaryen diyettir
Vejetaryen diyetler, düşük oranda doymuş yağ, kolesterol ve hayvansal protein yanı sıra; yüksek oranda karbonhidrat, lif, magnezyum, potasyum, folik asit, C ve E vitamini üzere antioksidanlar ile birfazlaca öteki fitokimyasalları içerirler. Vejetaryenlerin beden kitle indeksi, kalp damar hastalıkları niçiniyle mevt oranları Vejetaryen olmayanlara göre daha düşüktür. Vejetaryenlerin kolesterol seviyeleri, kan basınçları, yüksek tansiyon, tip 2 diyabet, prostat ve kalın bağırsak kanser oranları da düşüktür.
Okumaya devam et...