İstanbul Tıp Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Tufan Tükek, “Kapalı alanlarda hala maske zorunluluğuna en azından Nisan-Mayıs’a kadar devam edilmesi gerekiyor. Sönmeye başlamış bir salgından kelam ediyoruz. Önümüzdeki günlerde tahminen mayıs ayından itibaren tahminen PCR da yapılmayacak, yavaş yavaş artık eski olağanlara dönüş göstereceğiz” dedi.
Salgınla gayret sürerken geçtiğimiz günlerde gerçekleştirilen Sıhhat Bakanlığı Koronavirüs Bilim Şurası toplantısının akabinde açık havada maske mecburiliği, HES kodu mecburiliği uygulamaları üzere kimi kısıtlamaların kaldırıldığı açıklanmıştı.
İstanbul Üniversitesi-İstanbul Tıp Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Tufan Tükek de salgında son durumu ve Bilim Kurulu’nun yeni kararlarını kıymetlendirdi.
HES kodu zorunluluğunun kaldırılmasına ait konuşan İstanbul Tıp Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Tufan Tükek, “Dışarıda sönmeye başlamış bir salgından kelam ediyoruz. HES koduna gelince; hayli faydalı olduğu devirler oldu iki yıldır, 2020 yılı HES kodunun büyük başarısıyla geçirildi, hatta salgın büyük boyuta ulaşmadıysa bunun yardımıyla denilebilir. aslına bakarsanız artık siyasetlere baktığımızda dünyada da testlerin de artık yavaş yavaş azaltılacağını görüyoruz zira sahiden büyük bir mali kayıp var” sözlerini kullandı.
“KAPALI ALANDA DEVAM ETMELİ”
Açık alanda maske zorunluluğunun kaldırılması ve iki olay çıkması halinde sınıflarda eğitime orta verilmesi durumunun sonlandırılmasına ait konuşan Prof. Dr. Tufan Tükek şöyleki konuştu:
“Tabi kapalı alanları hariç tutmak lazım çabucak hemen onun için epeyce erken kapalı alanlarda hala maske zaruriliği olması gerekiyor ne kadar araya uyulsa da bence orada kısıtlılıkların en azından nisan mayısa kadar devam edilmesi gerekiyor. Bilhassa ulaşım, sıhhat, eğitim alanlarında maskelerin takılmasında yarar var diye düşünüyorum. İki olayda sınıf kapanıyordu, olay sayısı çok yüksek ve vefat oranlarının yüksek olduğu devirlerde bundan çekiniyor insan fakat şu periyotta o da tolere edilebilir seviyede.
Çocuklar yavaşça geçiriyor, önemli sorun oluşturmuyor. Covid geçirenler ve aşılamaları birleştirdiğiniz vakit yüzde 80’in üzeri aslına bakarsan toplumda bir bağışıklık da var. Bu evrede hayli korkulacak bir şey yok, eğitimin devamı son derece değerli. Bilhassa sınıf kapatmanın artık fazlaca gerekli olmadığını ben de düşünüyorum.”
“BELKİ PCR DA YAPILMAYACAK”
Prof. Dr. Tufan Tükek Bilim Şurası’nın yeni kararlarının hadise sayısına rastgele bir olumsuz tesiri olup olmayacağına yönelik şunları söylemiş oldu:
“Omicron olduğu sürece beklemiyorum. Şu anda toplum bir yandan geçiş devrini sağlıyor. Kısıtlılıkların olduğu devirden artık kısıtlılıkların olmadığı ancak yavaşça hastalıkların geçirildiği tahminen de hastalık açısından bahar devrine giriyoruz.
Hadise sayısında artış olabilir mi elbette olabilir fakat bu takip edilecek muhtemelen. Kurallara ahenk biraz düşmüştü. Maske, ara kuralı baktığınız vakit toplumda ahenk oranı yüzde 20-30’lar civarındaydı, ufak bir artış olabilir tahminen birinci etapta lakin daha sonra o artışında da tolere edilebilir düzeye ineceğini düşünüyorum.
Hadise sayısı günlük beş binin altına indiğinde hayli daha rahat ederiz. Devletlerin büyük çoğunluğu artık bu test zorunluluğundan kurtulmak istiyor. Önümüzdeki günlerde tahminen mayıs ayından itibaren olabilir, tahminen PCR da yapılmayacak bu türlü seyir olursa tabi Omicron haricinde daha güçlü bir varyant gelmediği surece dünyada da bunun örneklerini bakılırsaceğiz. Artık test yapılmamaya başlanacak yavaş yavaş artık eski olağanlara dönüş göstereceğiz”.
“DAHA RAHAT BİR DÖNEM”
İlerleyen süreçte olay sayılarında düşüş beklediğini tabir ederken açık havada maske kullanmayan vatandaşların kapalı alanlara giriş durumları ötürüsıyla yanlarında maske bulundurması gerektiğini söyleyen Prof. Dr. Tufan Tükek şöyleki devam etti:
“Salgın şu an yatay, aşağı istikametli bir seyirde, o seyir devam edecek. Bence vatandaşlar yanlarında bir daha bir maske bulundursunlar bu beşerler kesinlikle bu yerlere girdiklerinde oradaki bireyleri, kendilerini korumak ismine inter mitan (aralıklı) maske kullanması olabilir.
Dediğim üzere sokakta maskesiz olacak, maske almayacak yanına maskesiz girecek kapalı alana epeyce tehlikeli hele öksürüyorsa. Bir insan öksürüyorsa hapşırıyorsa katiyetle maskeyi bırakmasın. Aşılamayı bir süre daha devam ettirmek gerekiyor bilhassa hastalık sönene kadar yatışana kadar 1 yıl daha en azından aşı takviminin devam etmesi gerekiyor.
Turkovac ile ilgili sonuçlar güzel. Çalışmalardan gördüğümüz kadarıyla pek olumlu görüş bildiriyorlar. İnter mitan maske kıymetli ben onu önemsiyorum. Açık havada maske takmasın fakat kapalı alana gireceği vakit taksın çıkartsın onun bile bir ölçü yararı olacak. Bu aslına bakarsan bir müddetç bunu atlattıktan daha sonra artık daha rahat bir periyoda geçeceğimizi düşünüyoruz.
Sıhhatin bir toplum, devlet için ne kadar kıymetli olduğu ortaya çıktı aslında bu net görüldü. Biz hiç bir vakit başka ülkelerde görülen görünümleri görmedik. Çin, İngiltere, İtalya, Amerika’daki görünümlerin hiç biri biz de olmadı. Hatta Almanya’da bile bir orta durum berbatlaştı biz de olmadı. Bunun sebebi aslında bizdeki sağlıkçıların epeyce başarılı olması, fazlaca uygun, özverili çalışması ve bu krizin düzgün yönetilmesi. Alt yapımızın da fazlaca güzel olması bunun değerini bilmek lazım” açıklamalarında bulundu. İHA
Okumaya devam et...
Salgınla gayret sürerken geçtiğimiz günlerde gerçekleştirilen Sıhhat Bakanlığı Koronavirüs Bilim Şurası toplantısının akabinde açık havada maske mecburiliği, HES kodu mecburiliği uygulamaları üzere kimi kısıtlamaların kaldırıldığı açıklanmıştı.
İstanbul Üniversitesi-İstanbul Tıp Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Tufan Tükek de salgında son durumu ve Bilim Kurulu’nun yeni kararlarını kıymetlendirdi.
HES kodu zorunluluğunun kaldırılmasına ait konuşan İstanbul Tıp Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Tufan Tükek, “Dışarıda sönmeye başlamış bir salgından kelam ediyoruz. HES koduna gelince; hayli faydalı olduğu devirler oldu iki yıldır, 2020 yılı HES kodunun büyük başarısıyla geçirildi, hatta salgın büyük boyuta ulaşmadıysa bunun yardımıyla denilebilir. aslına bakarsanız artık siyasetlere baktığımızda dünyada da testlerin de artık yavaş yavaş azaltılacağını görüyoruz zira sahiden büyük bir mali kayıp var” sözlerini kullandı.
“KAPALI ALANDA DEVAM ETMELİ”
Açık alanda maske zorunluluğunun kaldırılması ve iki olay çıkması halinde sınıflarda eğitime orta verilmesi durumunun sonlandırılmasına ait konuşan Prof. Dr. Tufan Tükek şöyleki konuştu:
“Tabi kapalı alanları hariç tutmak lazım çabucak hemen onun için epeyce erken kapalı alanlarda hala maske zaruriliği olması gerekiyor ne kadar araya uyulsa da bence orada kısıtlılıkların en azından nisan mayısa kadar devam edilmesi gerekiyor. Bilhassa ulaşım, sıhhat, eğitim alanlarında maskelerin takılmasında yarar var diye düşünüyorum. İki olayda sınıf kapanıyordu, olay sayısı çok yüksek ve vefat oranlarının yüksek olduğu devirlerde bundan çekiniyor insan fakat şu periyotta o da tolere edilebilir seviyede.
Çocuklar yavaşça geçiriyor, önemli sorun oluşturmuyor. Covid geçirenler ve aşılamaları birleştirdiğiniz vakit yüzde 80’in üzeri aslına bakarsan toplumda bir bağışıklık da var. Bu evrede hayli korkulacak bir şey yok, eğitimin devamı son derece değerli. Bilhassa sınıf kapatmanın artık fazlaca gerekli olmadığını ben de düşünüyorum.”
“BELKİ PCR DA YAPILMAYACAK”
Prof. Dr. Tufan Tükek Bilim Şurası’nın yeni kararlarının hadise sayısına rastgele bir olumsuz tesiri olup olmayacağına yönelik şunları söylemiş oldu:
“Omicron olduğu sürece beklemiyorum. Şu anda toplum bir yandan geçiş devrini sağlıyor. Kısıtlılıkların olduğu devirden artık kısıtlılıkların olmadığı ancak yavaşça hastalıkların geçirildiği tahminen de hastalık açısından bahar devrine giriyoruz.
Hadise sayısında artış olabilir mi elbette olabilir fakat bu takip edilecek muhtemelen. Kurallara ahenk biraz düşmüştü. Maske, ara kuralı baktığınız vakit toplumda ahenk oranı yüzde 20-30’lar civarındaydı, ufak bir artış olabilir tahminen birinci etapta lakin daha sonra o artışında da tolere edilebilir düzeye ineceğini düşünüyorum.
Hadise sayısı günlük beş binin altına indiğinde hayli daha rahat ederiz. Devletlerin büyük çoğunluğu artık bu test zorunluluğundan kurtulmak istiyor. Önümüzdeki günlerde tahminen mayıs ayından itibaren olabilir, tahminen PCR da yapılmayacak bu türlü seyir olursa tabi Omicron haricinde daha güçlü bir varyant gelmediği surece dünyada da bunun örneklerini bakılırsaceğiz. Artık test yapılmamaya başlanacak yavaş yavaş artık eski olağanlara dönüş göstereceğiz”.
“DAHA RAHAT BİR DÖNEM”
İlerleyen süreçte olay sayılarında düşüş beklediğini tabir ederken açık havada maske kullanmayan vatandaşların kapalı alanlara giriş durumları ötürüsıyla yanlarında maske bulundurması gerektiğini söyleyen Prof. Dr. Tufan Tükek şöyleki devam etti:
“Salgın şu an yatay, aşağı istikametli bir seyirde, o seyir devam edecek. Bence vatandaşlar yanlarında bir daha bir maske bulundursunlar bu beşerler kesinlikle bu yerlere girdiklerinde oradaki bireyleri, kendilerini korumak ismine inter mitan (aralıklı) maske kullanması olabilir.
Dediğim üzere sokakta maskesiz olacak, maske almayacak yanına maskesiz girecek kapalı alana epeyce tehlikeli hele öksürüyorsa. Bir insan öksürüyorsa hapşırıyorsa katiyetle maskeyi bırakmasın. Aşılamayı bir süre daha devam ettirmek gerekiyor bilhassa hastalık sönene kadar yatışana kadar 1 yıl daha en azından aşı takviminin devam etmesi gerekiyor.
Turkovac ile ilgili sonuçlar güzel. Çalışmalardan gördüğümüz kadarıyla pek olumlu görüş bildiriyorlar. İnter mitan maske kıymetli ben onu önemsiyorum. Açık havada maske takmasın fakat kapalı alana gireceği vakit taksın çıkartsın onun bile bir ölçü yararı olacak. Bu aslına bakarsan bir müddetç bunu atlattıktan daha sonra artık daha rahat bir periyoda geçeceğimizi düşünüyoruz.
Sıhhatin bir toplum, devlet için ne kadar kıymetli olduğu ortaya çıktı aslında bu net görüldü. Biz hiç bir vakit başka ülkelerde görülen görünümleri görmedik. Çin, İngiltere, İtalya, Amerika’daki görünümlerin hiç biri biz de olmadı. Hatta Almanya’da bile bir orta durum berbatlaştı biz de olmadı. Bunun sebebi aslında bizdeki sağlıkçıların epeyce başarılı olması, fazlaca uygun, özverili çalışması ve bu krizin düzgün yönetilmesi. Alt yapımızın da fazlaca güzel olması bunun değerini bilmek lazım” açıklamalarında bulundu. İHA
Okumaya devam et...