Damla
New member
Sevgiliyle Öpüşmek Guslü Bozar mı? Romantizm, Ritüel ve Gerçekler Üzerine Mizahi Bir Tartışma
Selam dostlar,
Bir gün arkadaş grubunda çay demlenmiş, konu nereden açıldıysa “Sevgiliyle öpüşmek guslü bozar mı?” tartışmasına geldi. Konu öyle bir noktaya vardı ki, bir yandan ilahiyat mezunu Mert “Bu meseleyi delille çözeriz” diyordu, diğer yandan sosyoloji okuyan Elif “Asıl mesele gusül değil, öpüşmenin anlamı!” diyerek bambaşka bir pencere açıyordu. Ben de o an fark ettim: Bu soru sadece dini bir mesele değil; aynı zamanda kültürel, psikolojik ve hatta mizahi bir laboratuvar!
I. Gusül Nedir, Ne Değildir?
Önce mevzunun teknik tarafına bir bakalım. Gusül, İslam’da cinsel ilişki, meninin gelmesi ya da kadınlarda âdet ve lohusalık sonrası yapılan boy abdestidir. Kısacası, fiziksel temasın ötesinde “bedensel boşalma”yla ilgili bir durumdur. Yani teorik olarak sevgiliyle öpüşmek guslü bozmaz — ama dikkat: “Öpüşme” kelimesi burada da sınır tanımıyor.
Dinî kaynaklara göre (örneğin İbn Âbidîn’in “Reddü’l-Muhtâr”ı ve Diyanet’in fetva açıklamaları), yalnızca öpüşmek, meni gelmediği sürece guslü gerektirmez. Ama bazı mezhepler, bu temasın şehvetle olması durumunda abdestin bozulabileceğini belirtir.
Şimdiye kadar her şey bilimsel. Ama işin komik yanı şu: Bunu duyan arkadaş grubundaki herkes kendi yorumunu yapmaya başladı.
II. Kadınlar Empatiyle, Erkekler Matematikle Yaklaşıyor
Elif hemen söze girdi:
“Yani mesele sadece suyla değil, duyguyla da ilgili. Sevdiğin insanı öpmek bazen ruhsal bir temizlik gibidir.”
Mert ise hemen yanıtladı:
“Tamam ama duygusallığı bir kenara bırakalım. Bu konu net; eğer fiziksel bir boşalma yoksa gusül gerekmez. Formül bu.”
İşte o anda iki evren çarpıştı. Kadınlar durumu “ilişki bağlamında bir yakınlık” olarak görürken, erkekler olaya “biyolojik-sonuç merkezli” yaklaşıyordu. Ancak her iki bakış da kendi içinde anlamlıydı: biri duygusal teması, diğeri dini sınırı korumaya çalışıyordu.
Aslında bu durum, modern ilişkilerdeki iletişim biçimlerini de yansıtıyor. Kadın, “Bu öpücük bizi daha yakınlaştırdı mı?” diye düşünürken; erkek “Bunun hükmü nedir?” diye stratejik analiz yapıyor. Biri kalpten, diğeri kurallardan konuşuyor — ama ikisi de içten.
III. Tarihsel Perspektif: Öpüşme, Aşk ve Ahlak
İslam tarihinde öpüşmenin sembolik anlamları vardır. Osmanlı’da bile “öpüşme” çoğu zaman aşk değil, hürmet göstergesi olarak algılanırdı.
Ama modern toplumlarda öpüşme, romantizmin neredeyse evrensel dili haline geldi. Japonya’da kamusal alanda öpüşmek hâlâ hoş karşılanmazken, Batı’da bir selamlaşma biçimi olabiliyor.
İşte tam bu noktada sorunun cevabı kültürle de şekilleniyor.
Mert’in ifadesiyle “gusül meselesi biyolojik”, Elif’in yorumuysa “ahlaki bir simge.”
İkisi birleşince ortaya şu çıkıyor: İnsanlar aynı davranışa hem dini hem duygusal hem de kültürel anlamlar yüklüyor.
IV. Modern Mizah: WhatsApp Grubunda Fetva
O akşam tartışma WhatsApp grubuna taşındı.
Bir arkadaş, “Benim gusül listem artık karmaşık bir algoritma gibi oldu” dedi.
Diğeri, “Öpüşmeden sonra gusül aldım ama içim huzurlu” diye yazdı.
Mert dayanamadı, Diyanet’in fetvasını link olarak attı:
> “Sevgiliyle öpüşmek, meni gelmediği sürece guslü gerektirmez.”
Birkaç saniye sessizlikten sonra Elif gülerek cevapladı:
> “Yani ruhsal arınma yoksa bedensel arınma da gerekmiyor, öyle mi?”
Herkes kahkahaya boğuldu.
Ama sonra ciddi bir sessizlik oldu. Çünkü mesele aslında daha derindi: İnsanlar sadece hükmü değil, o hükmün arkasındaki anlamı da arıyordu.
V. Sevgi, Samimiyet ve Sınırlar
Bu tür konuların bu kadar konuşulmasının sebebi sadece merak değil; sınırla duygunun kesiştiği noktayı anlamaya çalışmamız.
Sevgi bazen dini bir disiplinle, bazen toplumsal bir ahlakla, bazen de sadece bir tebessümle ölçülüyor.
Ama herkesin ortak paydası şu: samimiyet.
Bir arkadaşımın sözü aklıma geliyor:
> “Sevgiliyle öpüşmek değil, sevgiyi samimiyetsiz yaşamak kirletir insanı.”
Gerçek temizlik, sadece suyla değil; niyetle başlar.
Diyanet de zaten bu konuda açık: Gusül, fizyolojik bir gereklilik; duygusal temizlik ise kalbe ait.
VI. Forumun Mizahi Felsefesi: Aşkın Abdestle İmtihanı
Bir forum kullanıcısı yazmıştı:
> “İlk öpüştüğümde o kadar heyecanlandım ki gusül gerekmeden duş aldım!”
Bir diğeri cevapladı:
> “Aşkın ısı haritası fetvaları karıştırıyor hocam!”
Bu mizahi yaklaşım aslında insan doğasının ta kendisi. Çünkü aşk, çoğu zaman dinî kuralların değil, duygusal dürtülerin alanında yaşanıyor. Ama önemli olan şu: hiçbir dini prensip, samimiyetle yaşanan duyguyu kirletmez; sınır, sadece dengeyi korur.
VII. Sonuç: Bir Öpücüğün Hikmeti
Peki sevgiliyle öpüşmek guslü bozar mı?
Teknik olarak, hayır, meni gelmediği sürece gusül gerekmez.
Ama duygusal olarak?
O tamamen sizin iç dünyanızla ilgilidir.
Çünkü bazen bir öpücük, arınmaktan daha fazla huzur verir.
Ve belki de asıl soru şu olmalı:
Guslü bozan temas değil de, sevgideki samimiyetsizlik midir?
Belki de asıl temizlik; sevdiğine dürüst, kendine sade, duyguna gerçek kalmaktır.
Kaynaklar:
- Diyanet İşleri Başkanlığı, “Gusül Gerektiren Durumlar”, 2023.
- İbn Âbidîn, Reddü’l-Muhtâr alâ’d-Dürril-Muhtâr, Dar al-Fikr, 2000.
- Prof. Dr. Hayrettin Karaman, “İslam’da Cinsellik ve Temizlik”, İSAM Yayınları, 2019.
- Sosyal forum tartışmaları ve kişisel gözlemler, 2024.
Selam dostlar,
Bir gün arkadaş grubunda çay demlenmiş, konu nereden açıldıysa “Sevgiliyle öpüşmek guslü bozar mı?” tartışmasına geldi. Konu öyle bir noktaya vardı ki, bir yandan ilahiyat mezunu Mert “Bu meseleyi delille çözeriz” diyordu, diğer yandan sosyoloji okuyan Elif “Asıl mesele gusül değil, öpüşmenin anlamı!” diyerek bambaşka bir pencere açıyordu. Ben de o an fark ettim: Bu soru sadece dini bir mesele değil; aynı zamanda kültürel, psikolojik ve hatta mizahi bir laboratuvar!
I. Gusül Nedir, Ne Değildir?
Önce mevzunun teknik tarafına bir bakalım. Gusül, İslam’da cinsel ilişki, meninin gelmesi ya da kadınlarda âdet ve lohusalık sonrası yapılan boy abdestidir. Kısacası, fiziksel temasın ötesinde “bedensel boşalma”yla ilgili bir durumdur. Yani teorik olarak sevgiliyle öpüşmek guslü bozmaz — ama dikkat: “Öpüşme” kelimesi burada da sınır tanımıyor.
Dinî kaynaklara göre (örneğin İbn Âbidîn’in “Reddü’l-Muhtâr”ı ve Diyanet’in fetva açıklamaları), yalnızca öpüşmek, meni gelmediği sürece guslü gerektirmez. Ama bazı mezhepler, bu temasın şehvetle olması durumunda abdestin bozulabileceğini belirtir.
Şimdiye kadar her şey bilimsel. Ama işin komik yanı şu: Bunu duyan arkadaş grubundaki herkes kendi yorumunu yapmaya başladı.
II. Kadınlar Empatiyle, Erkekler Matematikle Yaklaşıyor
Elif hemen söze girdi:
“Yani mesele sadece suyla değil, duyguyla da ilgili. Sevdiğin insanı öpmek bazen ruhsal bir temizlik gibidir.”
Mert ise hemen yanıtladı:
“Tamam ama duygusallığı bir kenara bırakalım. Bu konu net; eğer fiziksel bir boşalma yoksa gusül gerekmez. Formül bu.”
İşte o anda iki evren çarpıştı. Kadınlar durumu “ilişki bağlamında bir yakınlık” olarak görürken, erkekler olaya “biyolojik-sonuç merkezli” yaklaşıyordu. Ancak her iki bakış da kendi içinde anlamlıydı: biri duygusal teması, diğeri dini sınırı korumaya çalışıyordu.
Aslında bu durum, modern ilişkilerdeki iletişim biçimlerini de yansıtıyor. Kadın, “Bu öpücük bizi daha yakınlaştırdı mı?” diye düşünürken; erkek “Bunun hükmü nedir?” diye stratejik analiz yapıyor. Biri kalpten, diğeri kurallardan konuşuyor — ama ikisi de içten.
III. Tarihsel Perspektif: Öpüşme, Aşk ve Ahlak
İslam tarihinde öpüşmenin sembolik anlamları vardır. Osmanlı’da bile “öpüşme” çoğu zaman aşk değil, hürmet göstergesi olarak algılanırdı.
Ama modern toplumlarda öpüşme, romantizmin neredeyse evrensel dili haline geldi. Japonya’da kamusal alanda öpüşmek hâlâ hoş karşılanmazken, Batı’da bir selamlaşma biçimi olabiliyor.
İşte tam bu noktada sorunun cevabı kültürle de şekilleniyor.
Mert’in ifadesiyle “gusül meselesi biyolojik”, Elif’in yorumuysa “ahlaki bir simge.”
İkisi birleşince ortaya şu çıkıyor: İnsanlar aynı davranışa hem dini hem duygusal hem de kültürel anlamlar yüklüyor.
IV. Modern Mizah: WhatsApp Grubunda Fetva
O akşam tartışma WhatsApp grubuna taşındı.
Bir arkadaş, “Benim gusül listem artık karmaşık bir algoritma gibi oldu” dedi.
Diğeri, “Öpüşmeden sonra gusül aldım ama içim huzurlu” diye yazdı.
Mert dayanamadı, Diyanet’in fetvasını link olarak attı:
> “Sevgiliyle öpüşmek, meni gelmediği sürece guslü gerektirmez.”
Birkaç saniye sessizlikten sonra Elif gülerek cevapladı:
> “Yani ruhsal arınma yoksa bedensel arınma da gerekmiyor, öyle mi?”
Herkes kahkahaya boğuldu.
Ama sonra ciddi bir sessizlik oldu. Çünkü mesele aslında daha derindi: İnsanlar sadece hükmü değil, o hükmün arkasındaki anlamı da arıyordu.
V. Sevgi, Samimiyet ve Sınırlar
Bu tür konuların bu kadar konuşulmasının sebebi sadece merak değil; sınırla duygunun kesiştiği noktayı anlamaya çalışmamız.
Sevgi bazen dini bir disiplinle, bazen toplumsal bir ahlakla, bazen de sadece bir tebessümle ölçülüyor.
Ama herkesin ortak paydası şu: samimiyet.
Bir arkadaşımın sözü aklıma geliyor:
> “Sevgiliyle öpüşmek değil, sevgiyi samimiyetsiz yaşamak kirletir insanı.”
Gerçek temizlik, sadece suyla değil; niyetle başlar.
Diyanet de zaten bu konuda açık: Gusül, fizyolojik bir gereklilik; duygusal temizlik ise kalbe ait.
VI. Forumun Mizahi Felsefesi: Aşkın Abdestle İmtihanı
Bir forum kullanıcısı yazmıştı:
> “İlk öpüştüğümde o kadar heyecanlandım ki gusül gerekmeden duş aldım!”
Bir diğeri cevapladı:
> “Aşkın ısı haritası fetvaları karıştırıyor hocam!”
Bu mizahi yaklaşım aslında insan doğasının ta kendisi. Çünkü aşk, çoğu zaman dinî kuralların değil, duygusal dürtülerin alanında yaşanıyor. Ama önemli olan şu: hiçbir dini prensip, samimiyetle yaşanan duyguyu kirletmez; sınır, sadece dengeyi korur.
VII. Sonuç: Bir Öpücüğün Hikmeti
Peki sevgiliyle öpüşmek guslü bozar mı?
Teknik olarak, hayır, meni gelmediği sürece gusül gerekmez.
Ama duygusal olarak?
O tamamen sizin iç dünyanızla ilgilidir.
Çünkü bazen bir öpücük, arınmaktan daha fazla huzur verir.
Ve belki de asıl soru şu olmalı:
Guslü bozan temas değil de, sevgideki samimiyetsizlik midir?
Belki de asıl temizlik; sevdiğine dürüst, kendine sade, duyguna gerçek kalmaktır.
Kaynaklar:
- Diyanet İşleri Başkanlığı, “Gusül Gerektiren Durumlar”, 2023.
- İbn Âbidîn, Reddü’l-Muhtâr alâ’d-Dürril-Muhtâr, Dar al-Fikr, 2000.
- Prof. Dr. Hayrettin Karaman, “İslam’da Cinsellik ve Temizlik”, İSAM Yayınları, 2019.
- Sosyal forum tartışmaları ve kişisel gözlemler, 2024.